10. Hukuk Dairesi 2011/920 E. , 2012/6229 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, .... sayılı ilamında belirtildiği üzere, “5510 sayılı ... Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı ...79/10. maddesidir…
Bu kapsamda hizmet tespitine yönelik davalarda, davacı işçinin, çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretinin ve davalı ... (devredilen ...) davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışma olgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun ... sayılı kararında da belirtildiği üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 202.. maddesindeki yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.
Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar için tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile, varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa, tanık dinletilmesi mümkündür (HMK m. 202).
506 sayılı Kanunun 78. maddesinde prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazancın alt sınırı HUMK’nun 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira, 506 sayılı Kanunun 78. maddesine göre, “....günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanır”. ücretin alt sınırla tespit edilen miktardan fazla olması halinde ise günlük kazancın hesaplanmasında asgari ücret esas alınır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı davalı şirketin Afganistan"daki şantiyesinde proje müdürü olarak 7.000,00 ABD Doları ücretle çalıştığının tespitini talep etmiş, yerel mahkemece, her ne kadar tanıklar tarafından, davacının, 7.000,00 ABD Doları ücretle çalıştığı belirtilmişse de, ücret iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelerden, derdest işçi alacakları dosyasında 7.000,00 ... Doları üzerinden hesaplama yapıldığı, banka kayıtlarında davacıya belirtilen meblağda ödemeler yapıldığı, şirket antetli 31.12.2005 tarihli yazıda davacının aylık ücretinin 7.000,00 ABD Doları olarak belirtildiği, dosyada mevcut olan tarihsiz yurt dışı iş sözleşmesinde, ücretin 400,00 Dolar olarak belirtildiği, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan ve koğuşturmaya yer olmadığına karar verilen koğuşturmadaki imza incelemesinde, sözleşmedeki imzanın, davacının eli ürünü olmadığının belirlendiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda, Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye elverişli değildir.
Mahkemece, öncelikle, işçilik alacakları dosyasının kesinleşip, kesinleşmediği araştırılmalı, banka kayıtları celbedilmeli, banka kayıtları yazılı delil başlangıcı kabul edilerek tanık dinlenebileceği ve prime esas kazancın tespitinde 506 sayılı Kanunun 78. maddesinde belirtilen tavan miktarın aşılamayacağı gözetilmeli, gerekirse, işveren kayıtları incelenmeli, toplanacak delillerin ve yukarıda belirtilen ilkelerin ışığında varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.