3. Ceza Dairesi 2019/8620 E. , 2019/15525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı, beraat, mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığı hükmü ile tehdit suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin temyiz isteminin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2)Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
a)Katılan ...’in yaralanmasına ilişkin İzmir Bornova Türkan Özilhan Devlet Hastanesi Acil Polikliniğinin 13.11.2012 tarihli raporunda “sağ yanağında şişlik + kızarıklık, sağ göz altında morluk, iki burun deliğinde kanama, üst dudak sağ yanda 1 cm’lik sıyrık” görüldüğünün belirtildiği, aynı hastanenin göz hastalıkları uzmanı tarafından düzenlenen 14.11.2012 tarihli raporunda “muayenesinde göz görme keskinlikleri tam, göz küresi bulguları normal, sağda perioküler ekimoz ve ödemi mevcut. Hastanın travma nedeniyle orbite ve yüz durumunun plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanlığınca değerlendirilmesi” gerektiğinin belirtildiği, KBB uzmanınca düzenlenen 14.11.2012 tarihli raporunda da “muayenesinde nazal fraktür olduğu saptandı ve redükte edildi, sağ yanağında ödem ve hiperemi, sağ göz çevresinde ekimoz olduğu saptandı. Hastanın orofarenks muayenesinde yumuşak damakda asimetri olduğu izlendi. Hastanın maksiller kemikte fraktür olabileceğinden kesin raporun plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı tarafından verilmesi gerektiğinin” belirtildiği, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından katılana ait yukarıda belirtilen raporların İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek kati raporun düzenlenmesi istenildiği, İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 13.12.2012 tarihli ön raporunda “katılan ile ilgili darp sonrası plastik cerrahi uzmanınca düzenlenmiş bir raporunun bulunması durumunda bu raporununda temin edilmesi, olay sonrası hastaya maksillofasial grafileri çekilmiş ise şüpheye yer vermeyecek şekilde grafilerinde kesin kırık olup olmadığı yönünde düzenlenmiş röntgen raporunun İzmir Bornova Türkan Özilhan Devlet Hastanesinden temin edilmesi halinde istenilen kati raporunun düzenlenebileceğinin” belirtildiği, yine savcılık tarafından aldırılan ve dosyada fotokopisi bulunan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 23.11.2012 tarihli raporda “hastanın 15.11.2012 tarihli muayenesinde maloklüzyon yok, ağız açıklığı kısıtlı, sağ taraflı n. infraorbitalis sinir trasesinde uyuşukluk mevcut göz hareketleri doğal izlendi diplopi tariflemedi. Sağ malar bölge ödemli, sağ periorbital ödem ekimoz mevcut. sağ üst dudakta vermilion hattını kesintiye uğratmış Hastanın ifadesi ile dış merkezde yapıştırıcı uygulanmış yaklaşık 1 cm kesi izlendi. hastanın 15.11 2012 tarihli çekilen maksillofasiyal tomografi raporu incelemesinde sağ maksiller kemik minimal deplase fraktürü, her iki nazal kemikte minimal açılanma gösteren fraktür, zigomatik arkus ve zygomatik kemikte nondeplase fraktür hattı mevcut. Sağ bukkal ve sağ inferior temporal deri altı amfizematoz değişiklikler mevcut... Yaralanma sonucu gelişen izlerin kalıcı nitelikte olup olmadığının belirlenebilmesi için en az 6 ay geçmesi gerektiği...” belirtildiği ancak savcılık tarafından aldırılan ve mahkemece hükme esas alınan İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 13.03.2012 tarihli raporunda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalınca düzenlenen 23.11.2012 tarihli rapordan bahsedilmediği gibi İzmir Bornova Türkan Özilhan Devlet Hastanesinde plastik cerrahi uzmanı olmadığından ... ile ilgili istenilen plastik cerrahi raporunun düzenlenmemiş olduğu belirtilerek sadece diğer raporlar incelenerek değerlendirmede bulunulduğu ve yüzde sabit iz konusunda da görüş belirtilmediği görülmekle, katılana ait tüm tedavi evraklarının, raporlarının, grafi ve varsa filmlerinin temin edilip katılanın en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilerek yaralanması nedeniyle özellikle vücudunda kaç adet kemik kırığı olduğu ve hayat fonksiyonlarına etki dereceleri, yüzünde sabit iz olup olmadığı hususlarını da içeren 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerindeki tüm ölçütlere göre yaralanmasının niteliği hususunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde ayrıntılı raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yetersiz rapora dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken kastın yoğunluğu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak, TCK"nin 61. maddesindeki ölçütler ve TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.