Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/19791
Karar No: 2018/3158
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/19791 Esas 2018/3158 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/19791 E.  ,  2018/3158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MAHKEMESİ 28. HUKUK DAİRESİ

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi taraflar avukatlarınca istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 18/04/1994-05/01/2016 tarihleri arasında çalıştığını, davalı tarafından iş akdinin 05/01/2016 tarihinde yazılı fesih bildirimiyle haklı ve geçerli neden göstermeksizin feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine ve yasal sonuçlara hükmedilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının müvekkiline ait işyerinde kaporta boya teknisyeni olarak çalıştığını, yiyecek ve içecek taşıma gibi bir görevinin bulunmadığını, 22/12/2015 tarihinde davacının kullandığı müvekkili şirkete ait araç içerisinde yapılan kontrolde aracın üst bölmesinde gizlenmiş şekilde yine şirkete ait olan 48 adet kolanın tespit edildiğini, kolaların izinsiz alındığını ve davacının iş akdinin bu nedenle disiplin kurulu kararıyla haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk derece Mahkemesince, işveren yönünden derhal fesih koşullarını oluşturan nedenle süresi içerisinde davacının savunması alınmak suretiyle hizmet akdinin geçerli nedenle feshedildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    D) İstinaf:
    Karara karşı taraflar vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, “davacının 22.12.2015 tarihinde saat 16.10 sularında 34 GZ 3154 plakalı şirket aracı ile ana giriş noktasından çıkış yapmakta iken; gelen ihbar üzerinde aracında arama yapılmış ve aracın arka kısmındaki üst bölmede çuval içerisinde 48 adet (2 paket) pepsi kola tespit edilmiştir. Davacının bu eylemi, işyeri sicil dosyası içerisinde sayın Mahkemeye sunulan tutanak ve fotoğraflar ile kanıtlanmıştır. Davacı kaporta boya teknisyenidir ve davacının görevi asla ve asla ikram ürünlerinin taşınması değildir. Böyle olsa idi, zaten ürünleri teslim alırken ve teslim ederken buna ilişkin tutanak tutulması gerekirdi. Davacı.... plakalı aracı sadece kendisi kullanmaktadır. Bu aracı kullanan başka bir şirket çalışanı yoktur. Yine, araç içerisinde bulunan ürünler, aracın arka kısmında üst bölmede bir çuval içerisine saklanmış durumdadır. Davacı yetkisi dahilinde ve görevi kapsamında bir ürünleri taşımakta olsa idi, herhalde bu ürünleri saklamak zorunda hissetmezdi. Davacının (yazılı deliller ve kendi ikrarı ile kanıtlanan) bu eyleminin işveren bakımından haklı fesih nedeni olduğunda şüphe bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle; yerel Mahkeme kararında belirtilen “hizmet akdinin geçerli nedenle feshedildiği” yönündeki gerekçe hatalıdır ve kararın düzeltilerek onanmasını, feshin haklı nedene dayandığının tespiti ile işe iade davasının reddini talep etmek zorunluluğu doğmuştur.” şeklinde gerekçe belirtildikten sonra eldeki bu dava ile hiçbir ilgisi olmayan muhtemelen başka bir dava dosyasına ilişkin gerekçe yazılmış ve bu gerekçeye dayanılarak tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    F) Temyiz:
    Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    G) Gerekçe:
    Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
    Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.un 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının) ihlâlidir.
    HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Ayrıca kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması, bir başka anlatımla gerekçe ile hüküm fıkrasının çelişmemesi de gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde ilk önce, ilk Derece Mahkemesinin hizmet akdinin geçerli nedenle feshedildiği yönündeki gerekçesinin hatalı olduğu ve kararın düzeltilerek onanması gerektiği belirtilmiş ancak belirtilen bu gerekçeden sonra ise bu dava ile hiçbir ilgisi olmayan, muhtemelen başka bir dava dosyasına ilişkin gerekçe yazılmış ve sonuç olarak ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Mahkemece, bu şekilde dosya ile ilgili ve ilgisiz olacak şekilde iki gerekçe yazılarak, bir taraftan gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmış, diğer taraftan ise verilen karar dosya içeriği ile ilgisiz bir gerekçeye dayandırılmıştır.
    Gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulması ve ayrıca eldeki davaya özgü olmayan bir gerekçeye dayanılarak karar verilmesi tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, işin esası incelenmeksizin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    H) SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın 6100 sayılı HMK."nın 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 19/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi