Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13540
Karar No: 2019/5751
Karar Tarihi: 11.11.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/13540 Esas 2019/5751 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, hile ve ikrah nedenleriyle tapu iptali ve tescil, taşınmaz bedelinin tahsili isteğiyle dava açmıştır. Davacı, taşınmazı davalıya devrettiğini ancak devir işleminin hile ve ikrah yoluyla gerçekleştirildiğini, muvazaalı olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, yasal süresi geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, kazanılmış hak düşürücü sürenin davacının öğrenme tarihinden itibaren başlayacağı ve tarafların bildirdikleri delillerin toplanması, birlikte değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Türk Borçlar Kanunu'nun 39. maddesi, hak düşürücü süre konusunda açıklama yapmaktadır.
1. Hukuk Dairesi         2016/13540 E.  ,  2019/5751 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-

    Dava, hile(aldatma) ve korkutma(ikrah) hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, taşınmaz bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.
    Davacı, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazdaki 39 numaralı bağımsız bölümün satış yetkisini de içerir şekilde dava dışı ..."nu vekil tayin ettiğini, anılan taşınmazının vekil tarafından davalı ...na devredildiğini, temlikin hile ve ikrah ile yapıldığını, muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescili istemi ile eldeki davayı açmış, aşamada davasını ıslah ederek dava konusu taşınmaz dava dışı üçüncü kişiye satıldığından, taşınmaz bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, hakdüşürücü sürenin geçtiğini, davacı ile vekil ..."in karı koca olduklarını, davacının iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, satış işleminin tapuda bizzat davacı tarafından yapıldığı, davacının resmi senedin sahteliği iddiasında bulunmadığı, bir yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ..."nun bizzat taraf olduğu ... yevmiye numaralı resmi senet ile çekişme konusu ... numaralı bağımsız bölümünü 16.12.2009 tarihinde satış suretiyle davalı ..."na, ..."in de 09.06.2015 tarihinde dava dışı ..."e yine satış suretiyle temlik ettiği, davalı ..."in ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/131 Değişik İş sayılı dosyası ile dava konusu taşınmazın değer tespitini talep ettiği, taşınmazın değerinin bilirkişilerce belirlendiği, ancak dosya kapsamında ..."na yapılan tebligatların tamamının iade edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği gibi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 39. maddesinde ""Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. "" denilmektedir.
    Somut olaya gelince; davacı dava dilekçesinde aldatma(hile) ve korkutma(ikrah) hukuksal nedenlerine dayalı davasında, dava konusu taşınmazın devrini davalı ..."in aleyhine açtığı ... 2. Tüketici Mahkemesi"nin 2015/920 Esas sayılı dava dosyasında, dava dilekçesinin kendisine tebliği suretiyle öğrendiğini iddia etmiştir. Davalı taraf, davacının en geç ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/131 Değişik İş sayılı dosyası ile taşınmazın devrinden haberdar olacağını savunmuş ise de, anılan delil tespiti dosyasında aleyhine tespit istenen ..."na yapılan tebligatların iade edildiği, davacının bu işlemlerden haberdar olduğunun ispatlanamadığı, bu sebeple de davacının davasını süresi içerisinde açtığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, TBK"nin 39. maddesindeki 1 yıllık sürenin öğrenme tarihinden itibaren başlayacağı, öğrenme tarihinin işlem tarihi olabileceği gibi, somut olayın özelliğine göre işlem tarihinden ileri bir tarihin de olabileceği, bir başka ifadeyle işlem tarihinde fark edilemeyen bir hilenin çeşitli nedenlerle sonraki bir tarihte öğrenilebileceği açıktır. Bu durumda, hak düşürücü sürenin hesabında davacının öğrenme tarihi olarak ileri sürdüğü tarihin esas alınması gerekir. Davalı tarafın bu tarihten daha önceki bir tarihte davacının hileyi öğrendiğini iddia etmesi durumunda bu iddiasını ispat zorunluluğunda olduğu da kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, davanın süresi içerisinde açıldığı gözetilerek tarafların bildirdikleri delillerin toplanması, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi