Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7816
Karar No: 2019/6769
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/7816 Esas 2019/6769 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/7816 E.  ,  2019/6769 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeniyle tazminat ve hediyelerin geri verilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen reddine, birleşen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı birleşen dosya davalısı; davalı birleşen dosya davacısı ile 04.04.2013 tarihinde nişanlandıklarını ve 12.05.2013 tarihini düğün tarihi olarak belirlediklerini, düğüne bir hafta kala davalının (birleşen dosya davacısı) eski nişanlısıyla kaçtığını, bu kusurlu davranış nedeniyle kendisinin büyük üzüntü yaşayıp itibarının zedelendiğini, insanlar içinde küçük düşürüldüğünü, nişan için yaptığı masraf ve harcamalar nedeniyle ekonomik sıkıntı içerisine girdiğini iddia ederek, nişan hediyelerinin aynen ya da mislen iadesine veya bedellerinin tahsiline, 10.000,00 TL manevi tazminat ile, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı birleşen dosya davacısı; nişanın bozulmasında kendisinin değil karşı tarafın kusurlu olduğunu, eski nişanlısına kaçmadığını, asıl dosya davacısının kendisini küçük görmesi ve hakaretleri üzerine bunalarak amcasının yanına gittiğini, dava konusu hediyelerin mutad hediyeler olup değerce kıymetli ziynet eşyalarının karşı tarafa iade edildiğini, maddi tazminata konu masrafların asıl dosya davacısının kendi evine yapılan masraflar olup halihazırda davacı tarafından kullanılmakta olduğunu, bu olay nedeniyle mağdur olan kişinin kendisi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiş; bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen mahkemenin 2013/781 E. ve 624 K. sayılı dava dosyası ile de; nişanın bozulması nedeniyle kendisinin de masraf yaptığını ve mağduriyet yaşadığını beyan ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 800,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece; davalı karşı davacı ..."in nişanın bozulmasında kusurlu olduğu kabul edilerek asıl davanın kabulü ile 14.758,27 TL maddi tazminat bedelinin davalı (karşı davacı) ...’den (dava tarihi olan) 23.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı ...’ye ödenmesine, 4.000 TL manevi tazminat bedelinin davalı (karşı davacı) ...’den (nişan bozulma tarihi olan) 03.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı ...’ye ödenmesine; birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, anılan hükmün süresi içinde davalı birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.12.2017 tarih ve 2016/10999 E. 2017/18314 K. sayılı ilamıyla "...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davalı birleşen dosya davacısı vekilinin birleşen dosyaya ilişkin temyiz itirazlarının tümü, asıl dosyaya ilişkin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı birleşen dosya davalısı maddi tazminat talebine ilişkin davasını belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporundan sonra Harçlar Kanunu 32. madde uyarınca eksik harç tamamlattırılarak, harç tamamlandığı takdirde yargılamaya devam olunması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3- TMK"nın 122. maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz.
    Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir.
    Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez.
    Bilirkişi raporunda belirtilen gelinlik, muhtelif kumaş ve giyim, davetiye ve bağış dışındaki maddi tazminata konu masraf ve eşyalar davacının zilyetliğinde kalıp davacı tarafından kullanılmakta olduğundan bunlar yönünden davacının talebinin reddi gerekirken bu masraf ve eşyalar yönünden de maddi tazminat talebinin kabulü doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, 14.09.2018 tarihli son kararda; davanın asıl dosyadaki maddi tazminat yönünden reddine, asıl dosyadaki manevi tazminat talebi ve birleşen 2013/731 E. sayılı dosyada verilen kararlar bozma konusu yapılmadığı anlaşılmakla, bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. -Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorunludur. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen ilkelere aykırı bulunması, usule uygun olmadığından bir bozma nedenidir. Bozma kararı ile dava, usul ve yasaya uygun bir hale sokulmuş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki, böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre, Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan mahkeme, bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak, yada gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır.
    Somut olayda, bozmaya uyularak oluşturulan hükümde bozma gereği yerine getirilmemiş, bozma kapsamına uygun hüküm kurulmamıştır. Şöyle ki; bozma ilamında yer alan "Bilirkişi raporunda belirtilen gelinlik, muhtelif kumaş ve giyim, davetiye ve bağış dışındaki maddi tazminata konu masraf ve eşyalar davacının zilyetliğinde kalıp davacı tarafından kullanılmakta olduğundan bunlar yönünden davacının talebinin reddi gerekirken bu masraf ve eşyalar yönünden de maddi tazminat talebinin kabulü doğru görülmemiştir." ifadesinden anlaşılacağı üzere; mahkemece bozma ilamında tek tek sayma yolu ile belirtilenler dışında kalan ve asıl dosya davacısının zilyetliğinde kalmakla yine asıl dosya davacısının kullanımında olan eşyalar yönünden asıl davanın maddi tazminata ilişkin kısmının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile maddi tazminata ilişkin talebin tümden reddine dair yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    Ayrıca her ne kadar bozma ilamında tek tek sayma yolu ile belirtilen eşyalar arasında yer almamış ise de, bilirkişi raporunda taraflarca düzenlenip imzalanan 24.12.2013 tarihli ibranamede teslim edilmediği belirtilmekle ibranın konusu dışında kaldığı anlaşılan alyans dışındaki 14 ayar 1 adet yüzük yönünden de maddi tazminata ilişkin davanın reddi kararı doğru değildir.
    2-Kabule göre ise, asıl dosyadaki maddi tazminat davasının tümden reddine karar verildiği halde, asıl dosya davacısı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi