3. Hukuk Dairesi 2018/7271 E. , 2019/6776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, mahkemenin 03.05.2018 tarihli ek kararı ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş olup, bu defa ek kararın da incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 17.09.2019 tarihli duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile aralarında kira sözleşmesi bulunduğunu, 2012 yılı kira bedelinin ödenmemesi üzerine, davalı tarafından Antalya 11. İcra Müdürlüğü"nün 2012/8756 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe itirazının Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2012/1137 Esas - 2013/321 Karar sayılı kararı ile itirazın kaldırılmasına ve tahliye kararı verildiğini ve kiralananın 10.04.2013 tarihinde tahliye edildiğini; kira bedelinin yıllık peşin olması nedeniyle tahliye tarihine kadar olan kira bedellerinden sorumlu olasına rağmen, davalının, tahliye tarihinden sonrası için de icra takibine devam ettiğinden tahliye tarihinden sonraki dönem için talep edilen kira bedeli yönünden borçlu bulunmadığının tespitini ve davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı; taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesine göre yıllık kira bedelinin 260.000USD olduğunu, dava konusu taşınmazın yeniden 26.04.2013 tarihinde ve yıllık 200.000 USD üzerinden kiraya verildiğinden 60.000 USD fark kira bedelinin kalan 7 aylık kısmı 35.000 USD ve 26.04.2013 tarihine kadar olan kira bedelleri ile, tahsil harçlarından davacının sorumlu olduğunu; tahsil harcının davacı tarafından ödenmesi durumunda 116.667 USD yönünden takipten düşülmesi için icra müdürlüğüne başvurulacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 211.183,56TL yönünden menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Mahkemece, 03.05.2018 tarihli ek kararla temyiz talebinin gider avansının süresinde yatırılmaması sebebiyle reddine karar verilmiş ise de; eksik harcın ikmali için HUMK 434/3. (HMK"nun 366. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 344.) maddesi gereğince davalıya muhtıra çıkarılarak, verilecek 7 günlük kesin süre içerisinde eksik temyiz karar harcının yatırılması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun muhtırada belirtilmesi gerekir. Ancak, gider avansının tamamlanması hususunda davalıya muhtıra gönderilmediği ve nispi temyiz harcının da muhtıra gönderilmeden 26.04.2018 tarihinde davalı vekili tarafından yatırıldığı anlaşılmakla; mahkemenin, davalı tarafın temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 03.05.2018 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilerek, davalı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2-) Davacı ile davalı arasında 25.11.2011 başlangıç tarihli 2 yıl süreli yıllık 260.000 USD bedelli kira sözleşmesinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiraya veren tarafından, davacı aleyhine başlatılan Antalya 11. İcra Müdürlüğü"nün 2012/8756 Esas sayılı takip dosyasında 2012 yılına ilişkin 260.000 USD lik yıllık kira bedeli Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2012/1137 esas - 2013/321 karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınarak davacının kiralanandan tahliyesine karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde; tahliye tarihinden sonrası kira bedelleri yönünden borçlu olmadığının tespitini talep ettiği ancak, 15.000TL üzerinden harç yatırdığı anlaşılmaktadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: "Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev"i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30"uncu madde hükmü uygulanır (16/4. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar ve ilâm harcının 1/4 ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
HMK"nun 31.maddesinde; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir “ düzenlemesi yer almaktadır.
Kira sözleşmesinin feshinin haksız olması halinde kiracının, Türk Borçlar Kanunu"nun 325. maddesi uyarınca kira sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Ancak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 114. maddesinde göndermesi ile aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca kiraya verenin bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapması gerekir.
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde, Antalya 11. İcra Müdürlüğü"nün 2012/8756 Esas sayılı dosyası ile tahliye tarihinden sonraki kira bedelleri yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ve dava değerini de fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 15.000TL olarak belirtmiş ve 15.000TL üzerinden harç yatırmıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; kamu düzeninden olup, taraflarca ileri sürülmese dahi re"sen gözetilmesi gereken harç hususu dikkate alınarak, davacıya dava dilekçesindeki talebi açıklattırılarak ve talep ettiği tutar üzerinden noksan harcı yatırması için bir sonraki duruşmaya kadar süre verilmesi, noksan harçlar tamamlanmadıkça müteakip işlemler yapılamayacağından, şayet noksan harç ikmâl edilirse işin esası incelenip hüküm kurulması, harcın tamamlanmaması durumunda 30. maddenin son cümlesi uyarınca işlem yapılması gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak Harçlar Yasası"nın 32. maddesine aykırı biçimde yargılamaya devam edilmesi gerekirken harçlandırılmayan talep üzerinden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca; davacı şirketin 10.04.2013 tarihinde taşınmazdan tahliye edildiği ve taşınmazın 26.04.2013 tarihinde yeniden kiralandığı dikkate alınarak, tahliye tarihinden sonra mahrum kalınan makul süre kira tazminatından oluşan (yeniden kiraya verildiği tarihe kadar olan kira bedeli) zararın menfi tespiti konu miktardan mahsubu gerekirken, yazılı şekilde makul kira bedelinden davacı kiracının sorumlu tutulmaması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin reddine ilişkin mahkemenin ek kararının kaldırılmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.