Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5627
Karar No: 2019/6780
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/5627 Esas 2019/6780 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/5627 E.  ,  2019/6780 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ


    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalılar-karşı davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davalılar-karşı davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 17.09.2019 tarihinde davalılar-karşı davacılar vekili Av. ... geldi. Davacı-karşı davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı-karşı davalı; 12.05.2004 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşleşmesi ile kiraladığı taşınmazı, sona erme tarihi olan 12.05.2009 tarihinde tahliye ettiğini ve tahliye tarihine kadar olan tüm kira borçlarını davalıya ödediğini; davalı tarafından aynı kiralananın 15.05.2009 tarihinde yeni bir kiracıya 10 yıl süre ile kiralandığını; taşınmazı tahliye ettiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin kira alacağı olduğundan bahisle icra takibi başlatarak haciz ve tahliye taleplerinde bulunduğunu, Bakırköy 6. İcra müdürlüğünün 2010/27067 esas sayılı dosyası ile 2010 yılı Eylül-Aralık ayları kira bedellerini Bakırköy 7. İcra müdürlüğünün 2010/16342 esas sayılı dosyası ile 2010 yılı Mayıs-Temmuz ayları kira bedelini talep ettiğini, söz konusu aylarda müvekkilinin kiralananı tahliye ettiğini; davalı tarafından Bakırköy 8. Sulh hukuk mahkemesinin 2010/505 esas sayılı dosyası ile kira tespit davası açıldığını, davada müvekkilinin yokluğunda yapılan yargılama sonucunda karar verildiğini, kira bedelinin 4.275 TL olarak tespit edildiğini, kira farklarına ilişkin müvekkili aleyhine Bakırköy 6.İcra müdürlüğünün 2011/5019 esas sayılı dosyası ile 11 aylık kira bedeli farkı için takip yapıldığını,
    Bakırköy 11.İcra müdürlüğünün 2011/4269 esas sayılı dosyası ile
    vekalet ücreti ve yargılama gideri için ayrıca takip yapıldığını belirterek; Bakırköy 7.İcra Müdürlüğünün 2010/16342 esas, Bakırköy 6.İcra Müdürlüğünün 2010/27067 esas, 2011/5019 esas ve Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2011/4269 esas sayılı icra dosyalarına borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalılar-karşı davacılar; kiraya veren davalıların murisi ..."ın uzun yıllardır demans hastası olduğunu, tasarrufi işlemler yapabilecek ehliyete sahip olmadığını, işleri ile kızlarının ilgilendiğini, davacı ve dava dışı ... Gıda Ürünleri Ltd. Şti."nin muvazaalı işlemlerle kendilerini zarara uğrattığını, davacının taşınmazı 12.05.2009 tarihinde boş olarak teslim ettiğinin gerçeği yansıtmadığını, böyle bir durumun söz konusu olması durumunda 05.05.2010 tarihinde kira tespit davası açılmayacağını, yapılan yargılamada davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapıldığını, keşfe gidildiğini, sonrasında kira bedelinin tespit edildiğini, yargılama aşamasında davacı ..."ın husumet itirazında bulunmadığını ve kiralananı teslim ettiğini beyan etmediğini, keşif sırasında sözde kiracı olan ... Gıda Ltd. Şti."nin kiracı olduğuna dair kira sözleşmesi sunmadığını, dava dışı ... Gıda"ya aylık kira bedeli 4.250TL olan dükkanın 1.750TL bedelle kiraya verilmesini hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı ... ile ... Gıda Ürünleri Ltd. Şti."nin birlikte hareket ettiklerini, davalı ..."ın bu şirketin ortağı olduğunu, diğer ortaklarında kardeşleri olduğunu, davalıların murisinin temyiz kudreti olmadığının Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 20.11.2009 tarihli raporu ile sabit olduğunu, davalı ile yapılan kira sözleşmesinin halen devam ettiğini, kiraya veren muris hakkında Bakırköy 3. Sulh hukuk mahkemesinin 2011/1718 esas sayılı dosyası ile vasi tayini davası açıldığını savunarak; davanın reddini istemişler, karşı dava ile de; ..." ın bu güne kadar ki haksız kullanımı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartı ile 20.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    İlk derece mahkemesince; 12.05.2009 tarihinden itibaren dava dışı şirketin kiracı olduğu, davacının şirket müdürü olması nedeniyle, şirket borçlarından şahsen sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2010/16342 Esas, Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün 2010/27067 Esas ve Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün 2011/5019 esas sayılı dosyalarında davacının davalıya borcu olmadığının tespitine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı-karşı davalı ve davalılar-karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Davalıların asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiraya verene teslim edilmesi gerekir. Anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Kiracı, kiralanan taşınmazı kullanımında bulundurduğu süre boyunca kira parasından ve ortak giderlerden sorumludur.
    Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi, başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır.
    Anahtarın kiraya verene teslimi, hukuki işlemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa olmakla birlikte, sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan, bunun ne şekilde ispat edileceği hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle, HMK"nın 200 ve 201.maddeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Eş söyleyişle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının üzerindeyse ve kiraya verenin açık muvafakati yoksa bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir, tanık dinlenemez. Kiraya veren anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gereken, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ya da Notere teslim ederek teslim keyfiyetini kiraya verene bildirmektir.
    Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiraya verene bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülükleri, anahtar teslimine kadar devam eder.
    Somut olayda; taraflar arasında 12.05.2004 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, kiralananın tahliye edilerek taşınmazın dava dışı şirkete kiraya verilip verilmediği ve davacının kiracılığının son bulup bulmadığına ilişkindir. Davacı, dava dışı şirket ile davalıların murisi arasında yapılan 15.05.2009 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesine dayanmış ise de; kira bedellerinin şirket tarafından ödeniyor oluşu dava dışı şirketi kiracı yapmayacağı gibi, Bakırköy 8. Sulh hukuk Mahkemesinin 2010/505 esas, 2010/1160 karar sayılı kararında, davacının davalıların murisi ..., davalının davacımız ... olduğu, 12.05.2014 başlangıç tarihli ilk sözleşmeye göre aylık kira bedeli 12.05.2010 tarihinden itibaren 4.275TL olarak tespitine karar verildiği, kararın davalı tarafından temyiz edilmediği ve kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda; Bakırköy 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/505 Esas, 2010/1160 Karar sayılı kararı ile davacının kiracı olduğuna hükmedildiğine ve taşınmazın tahliye edildiğinin yasal delillerle ispat edilemediğine göre; Davacı ..."ın kiracı olduğunun kabulü ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının kiracı olmadığından bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Kaldı ki; davalılar; dava dışı şirketle imzalandığı iddia edilen 15.05.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesindeki imzanın ..."a ait olmadığını ve sözleşmenin imza tarihinde ..."ın temyiz kudreti olmadığını savunmaları karşısında, imza incelemesi yapılmadan ve kiraya veren ..."ın temyiz kudreti olup olmadığı üzerinde durulmadan 15.05.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin geçerli kabul edilmesi de doğru değildir.
    2-Davalı-karşı davacıların karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun karşı davanın açılması ve süresi başlıklı 133. maddesinde; ""(1) Karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılır. (2) Süresinden sonra karşı dava açılması hâlinde, mahkeme davaların ayrılmasına karar verir."" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda; yukarıda anılan yasal düzenleme uyarınca süresinden sonra açılması nedeniyle karşı davanın asıl dava dosyasından ayrılmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken karşı davanın süresinde açılmadığından reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK"nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371 inci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi