(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/12780 E. , 2012/2280 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, baştan beri Yüreğir Belediyesinin çöp kamyonlarında şoför olarak çalıştığını ama taşeron şirkette sigortalı olarak gösterildiğini, 31.12.2009 tarihinde iş sözleşmesinin yazılı fesih bildirimi yapılmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının belirli süreli iş sözleşmesiyle çalıştırıldığını, belediye tarafından işe alındığını ve belediye tarafından işten çıkarıldığını, belediyeyle aralarında bulunan sözleşmenin bitimi nedeniyle davacının başka bir yerde çalıştırılmasının mümkün olmadığını, işleri olmadığı için işe iadesinin de mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, ihale makamı olduklarını, davacının taşeron şirketin işçisi olduğu için herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iş sözleşmesinin belirli süreli olması, sürenin bitiminde kendiliğinden sona ermesi gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinin belirli süreli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 11. maddesinde, “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı
nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir.
Somut olayda davacının görevi şoförlük olup yaptığı işin gereği olarak kendisiyle belirli süreli hizmet sözleşmesi yapılmasını gerektirir nesnel bir neden bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin başlangıçtan itibaren belirsiz süreli olduğu, davacıya usulüne uygun olarak yazılı fesih bildirimi yapılmadığı, bu suretle 4857 sayılı Kanun"un 19. maddesin düzenlenen fesih prosedürüne aykırı davranıldığı dikkate alınarak davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının davalı Mervem Temizlik İş Mak. Ot. Nak. İnş. Tar. Hayv. San. Tic. Ltd.Şti"ndeki İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 70,55 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, oybirliğiyle 20.02.2012 tarihinde karar verildi.