Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9364
Karar No: 2012/2294

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/9364 Esas 2012/2294 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/9364 E.  ,  2012/2294 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Aydın 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 30/06/2010
    NUMARASI : 2009/50-2010/365

    Davacı vekili, davacının ... İncir İşleme ve Depolama Müdürlüğünde çalıştığını, davacı ile işveren arasında 28/05/2008 tarihinde işvereni koruyan belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığını, ayrıca Noterde yapılan 29/05/2008 tarihli sözleşme ile 28/05/2008 tarihinden itibaren bir yıl süre ile davacının Sorumlu Yönetici olarak atandığını, İnsan Kaynakları Müdürlüğünün yazısıyla  davacıya 31/01/2009 tarihinde sözleşme süresinin sona ereceğinin bildirildiğini, feshin geçerli nedene dayanmadığını ileri sürerek davacının iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine, buna bağlı kanuni haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, İncir İşleme ve Depolama Müdürlüğünde çalışan davacının işvereninin  Tüzel kişiliğe sahip ...İncir Tarım Satış Kooperatifleri Birliği olduğunu, davacının belirli süreli hizmet sözleşmesi ile çalışmakta iken akdi feshedildiğinden iş güvencesi hükümlerinden faydalanmasının mümkün olmadığını, müvekkili Birlik ile  davacı  arasında imzalanan başlangıç tarihi 28/05/2008, bitiş tarihi 31/01/2009 olan ve asıl sözleşme sayılan belirli süreli hizmet sözleşmesinin bitim tarihi itibariyle feshedildiğini,  bu nedenle de belirli süreli iş sözleşmesinin sona erdirildiği 31/01/2009 tarihi itibariyle Sorumlu Yöneticilik sözleşmesinin de  sonlandırıldığınının 03/02/2009 tarihinde noter kanalıyla bildirildiğini, belirli süreli iş sözleşmesinin  sona ermesi ve davacının çalıştırılmasında yarar görülmemesi sebepleriyle iş sözleşmesinin feshedildiğinden bahisle davanın reddi gerektiğini  savunmuştur.
    Mahkemece taraflar arasında yapılan sözleşmelerde yer alan hükümlere göre sözleşme süresinin bitiminde tarafların aksine bir başvurusu olmadığı sürece sözleşmenin devam edeceğinin  düzenlendiği,  davacının bu sözleşmeyi bir müddet uyguladıktan sonra sözleşme hükmünün uygulanmasından zarar görmüş olduğunu ileri sürerek lehine yorumlanmasını istemesinin düşünülemeyeceği, davacının sorumlu yönetici pozisyonunda çalıştığı, nitelikli işçi olduğu, iş sözleşmesinin belirli süreli oluşu nedeniyle  iş güvencesi hükümlerinden yararlanma şartlarının  tam olarak oluşmadığı, açılan davanın ispatlanamadığı
    gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
    Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    Aynı Kanun"unun 11. maddesinde ise belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmeleri tanımlanmaktadır.  “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.
    818 sayılı Borçlar Kanunu"ndaki düzenlemenin aksine iş ilişkisinin süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde sözleşmenin belirsiz süreli sayılacağı vurgulanarak ana kural ortaya konulmuştur. İş sözleşmelerinin belirsiz süreli olması asıl, belirli süreli olması ise istisnadır.
    Belirli süreli iş sözleşmesinden bahsedilebilmesi için, sözleşmenin süreye bağlanmış olması ve belirli süreli iş sözleşmesinin yapılması için objektif sebeplerin bulunması gerekir. Salt süreye bağlı bir iş sözleşmesinin mevcut olması hemen işe iade davasının reddi sonucuna götürmemelidir. Zira, 4857 sayılı Kanun"un 11. maddesi, belirli süreli iş sözleşmesini yapma serbestisini sınırlandırmış ve bu tür sözleşmelerin yapılabilmesi, söz konusu hükümde belirtilen objektif şartların varlığına bağlanmıştır. Dolayısıyla iş sözleşmesini belirli süreye bağladıklarında, hakim, objektif ve esaslı şartların var olup olmadığını incelemelidir. İş sözleşmelerinin belirsiz süreli olmasının asıl olmasının sonucu olarak, belirli iş sözleşmesinin varlığını ileri süren taraf bunu ispatla yükümlüdür.
    Belirli iş sözleşmesinin varlığının kabulü için hangi durumların objektif neden olarak kabul edilebileceği 4857 sayılı Kanun"un 11. maddesinde örnek kabilinden sayılmıştır: İşin niteliği gereği belirli bir süre devam etmesi, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması. Kanun’da gösterilen bu haller tahdidi olarak değil; örnek kabilinden verilmiş; benzer hallerde belirli iş sözleşmesi kurulması imkanı açık tutulmuştur. Zira, söz konusu hükümde açık olarak “..gibi objektif koşullara bağlı olarak” ifadesine yer verilmiştir.
    Yukarıda belirtilen esaslar ışığında dosyadaki bilgi ve belgeler  değerlendirildiğinde;
    Davacının davalı işyerinde sorumlu yönetici olduğu  ve sözleşmenin belirli süreli olarak imzalandığı anlaşılmaktadır. Oysa sorumlu yönetici olarak çalışan davacının görevinin  amacı ve niteliğine göre sözleşmenin belirli süreli olamayacağı açıktır. İş sözleşmesinin belirli süreli olmasını gerektiren objektif şartlar bulunmadığı halde mahkemece sözleşmenin belirli süreli olduğunun kabulü hatalı olduğu gibi gerekçeli karar başlığında davalı olarak dava dilekçesinde gösterilen  ... İncir Tarım Satış Kooperatifleri Birliğinin yer alması gerekirken tüzel kişiliği bulunmayan Germencik İncir İşleme ve Depolama Müdürlüğü"nün belirtilmesi de doğru  bulunmamıştır.
    Öte yandan dava konusu işyerinde on işçi çalıştığı belirtilmiş ise de  işyerinde çalışan sayısının 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesinin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenmesi gerekir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir. Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır. Bu nedenle davalı Birliğin  aynı  işkolundaki  diğer  işyerleri  araştırılarak  varsa tüm işyerlerinde
    çalışan işçiler de dikkate alınmak suretiyle en az otuz işçi şartının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen nedenler dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.   

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi