Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/16717
Karar No: 2012/6818

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/16717 Esas 2012/6818 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/16717 E.  ,  2012/6818 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Davacı, iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımlarının rücuen tazminini istemiştir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. .
    Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dosyanın tetkikinden, ... nezdinde çalışan Kurum sigortalısının 27.12.1999"da meydana gelen iş kazasında vefat ettiği, onanarak kesinleşen ceza davasında olayda kusuru bulunan dava dışı sigortalı Hasan Hüseyin Buğulu"nun cezalandırılmasına karar verildiği, hak sahiplerince davalı işveren ve dava dışı sürücü aleyhine açılan tazminat dosyasında sürücünün % 100 kusurlu olduğunun tespit edildiği ve kararın kesinleştiği, dava dışı sürücüye karşı açılan rücuen tazminat davasının, sürücünün memur statüsünde olduğu ve görevi sırasında verdiği zarardan ötürü, ancak Kurumu aleyhine dava açılabileceğinden bahisle, davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği ve kararın Dairemizin 27.11.2008 tarih ve ... sayılı ilamıyla onandığı anlaşılmaktadır.
    Fiber ve gaz kontrolü ekibinde çalışan sigortalının, 27.12.1999 tarihinde mesai günü önce .... gittiği, .... kompresörün kapalı olması üzerine dava dışı... idaresindeki minibüsle ... giderken, aracın ıslak ve kaygan yolda takla atarak şarampole yuvarlanması neticesi meydana gelen trafik iş kazası sebebiyle açılan işbu rücu davasında, davacı Kurum"un 506 sayılı Kanun"un 26/1. maddesi yanında, hizmet kusuru nedeniyle dava dışı sürücüye dava açılamayacağı olgusuna da dayandığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanaklarından olan, 506 sayılı Kanun"un 26. maddesi kusur sorumluluğuna dayanmaktadır. Anılan madde uyarınca, işverenin sorumlu tutulabilmesi, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu iş kazası veya meslek hastalığı oluşmuşsa mümkündür.
    Somut olayda, kesinleşen tazminat dosyası, ceza dosyası ve bilirkişi raporları içeriğinden, kazanın, sürücünün hızını hava ve yol şartlarına göre ayarlamaması neticesi meydana geldiği ve bu nedenle işverenin alabileceği herhangi bir güvenlik önleminin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu nedenle, olayda davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sorumluluğu gerçekleşmemiştir.
    Dava dilekçesinde, davacı Kurum onanarak kesinleşen rücu davasına atfen, Anayasanın 125. maddesi uyarınca memurun görevini yaparken işlediği kusurdan dolayı, ancak idare aleyhine dava açılabileceğinden bahisle de talepte bulunmuştur.
    Telekom"un hukuki statüsünün incelenmesinde;
    1953 tarih ve 6145 sayılı Yasa ile,... kurulmuş; 1924 tarih ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu"nun 10.6.1994 tarih ve 4000 sayılı Yasa"yla değiştirilen 1. maddesi ile, posta ve telgraf tesis ve işletmesine ilişkin hizmetler, ... telekomünikasyon hizmetleri ise "... Şirketi (Şirket)" tarafından yürütülecek şekilde yeniden yapılandırılmıştır.
    27.1.2000 tarih ve 4502 sayılı Yasa"nın 1. maddesi ile, 406 sayılı Yasa"nın 1. maddesine eklenen dokuzuncu fıkrada, "... bu Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirkettir.... kuruluş, teşkilât ve faaliyetleri ile ilgili mevzuat ... uygulanmaz. Sadece, .... denetimine ilişkin 2.4.1987 tarihli ve 3346 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır" denilmiş; anılan fıkra hükmü 12.5.2001 tarih ve 4673 sayılı Yasa"nın 1. maddesi ile değiştirilmiş ve "... bu Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirkettir. Bu Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, kamu iktisadi teşebbüsleri de dahil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat ..."a uygulanmaz. Sermayesinin yarısından fazlası kamuda kaldığı sürece, .... denetimine ilişkin 2.4.1987 tarihli ve 3346 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır. 16.7.1965 tarihli ve 697 sayılı Kanun ile milli güvenlik ve kamu düzeniyle sıkıyönetim ve seferberlik hallerinde telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin özel kanunların hükümleri saklıdır" hükmünü almıştır.
    406 sayılı Yasa"nın 4502 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesinin (c) bendinin birinci alt bendinin birinci cümlesinde "...; telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini, 31.12.2003 tarihine kadar bu Kanun ve görev sözleşmesi çerçevesinde tekel olarak yürütür" denildikten sonra, anılan (c) bendinin birinci alt bendinde 12.5.2001 tarih ve 4673 sayılı Yasa ile eklenen üçüncü cümlede "Ancak, .... kamu payı %50"nin altına düştüğünde, ... tüm tekel hakları 31.12.2003 tarihinden önce de olsa ortadan kalkmış olur" denilmiş; 4502 sayılı Yasa"nın Geçici 3. maddesi ile de ... 233 sayılı KHK. "nin ekindeki "B-Kamu İktisadi Kuruluşları (....)" bölümünde yer alan kuruluşlar listesinden çıkarılmıştır.
    Yasa ile telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31.12.2003 tarihine kadar "tekel" olarak yürütmekle görevli kılınan ve olay tarihi itibariyle, çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekom, yürüttüğü hizmetin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerde istihdam edilen personelinin 399 sayılı KHK hükümlerine tabi kamu personeli olduğu da dikkate alındığında, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, ancak kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50"nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluş olduğu tartışmasızdır.
    Özelleştirme kapsamında bulunan .....’deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden % 55’i, Bakanlar Kurulu’nun 25.7.2005 tarih ve 2005/9146 sayılı “...in % 55 Oranındaki Hissesinin Blok Olarak Satışına İlişkin Nihai Devir İşlemlerine Dair Kararın Yürürlüğe Konulması Hakkında Karar”ı uyarınca, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile (6.550.000.000 USD. bedelle) ....satılmak suretiyle özellleştirilmiştir.
    Dolayısıyla davalı ..., olay itibarıyla kamu kurumu niteliğinde olup, dava tarihinde ise, özelleştirilmiştir.
    Somut olayda, 27.12.1999 tarihinde kamu görevlisinin hizmet kusuru kapsamında değerlendirilen fiili neticesinde uğranılan Kurum zararının, hangi yargı yerinde görülmesi gerektiği konusunda ise;olay tarihinde kamu kurumu niteliğinde bulunan Telekom"a açılacak davanın , tam yargı davası olarak idari yargı yerinde ileri sürülmesi gerekir.Bu yargısal denetim sırasında doğacak husumet sorununun ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 14 ve 15. maddelerine göre idari yargı yerlerince gözetilmesi gerekmektedir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, bu davalı hakkında dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek davalının tazminat ile sorumlu tutulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi