3. Hukuk Dairesi 2020/8314 E. , 2021/4035 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşmasız, davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 13/04/2021 tarihinde asıl ve birleşen dosyada davacı vekili Av. ... ile asıl dosyada davalılar 1- ... Tekstil San. ve Tic. A.Ş., 2-... Yenilebilir Enerji Üretim Madencilik San. ve Tic. A.Ş. vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ... A.Ş. ile arasında 23.07.2007 tarihinde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, imzalanan bu sözleşmeye göre davalının 3 oda, 1 salon, mutfak ve banyodan müteşekkil anahtar teslim bir daire satmayı vaat ve taahhüt ettiğini, bu dairenin tapusunun söz konusu yer için kat irtifakı kurulduktan sonra en geç üç ay içerisinde adına tescil ve teslim edileceğini, yaptıkları araştırmalar neticesinde kat irtifakı kurulmasının üzerinden yıllar geçmesine ve uzun zamandır söz konusu blokta oturulmasına rağmen taşınmaz üzerinde inşaa edilen blokta bulunan tarafına ait 3+1 dairenin teslim edilmediğini ileri sürerek, dairenin tapu kaydının iptal edilerek adına tesciline, gecikme nedeniyle teslim edilmesi gereken tarihten itibaren şimdilik aylık 500,00-TL 12 aylık kira tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Birleşen dava ile de tapu iptal ve tescil talebini diğer davalı ... İnşaat Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden istemiş; ıslah dilekçesi ile davalılar adına kayıtlı 3+1 daire olmaması nedeniyle tapu iptali ve adına tescil mümkün olmadığından tapu iptali ve tescil kısmını ıslah ederek 420.000,00-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Tekstil San. Ve Tic. A.Ş., gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde belirtilen 71.000,00-TL"nin davacı tarafça ödenmediğini, buna rağmen iyi niyetli davranarak davacının annesi ..."e teslim ettiği dairenin karşısında bulunan daireyi teslim etmek üzere hazır olduğu halde davacının teslim almaktan kaçındığını, davacının sözleşmesine sehven 3 oda+1 salon olarak yazılmış ise de bu blokta 3 oda, 1 salon daire inşa edilmediğini, dairelerin büyüklüğünden bahsedilmediğini, B blok 7 nolu dairenin davacı adına tescilinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, kat irtifakının kurulduğu tarih itibariyle teslim şartının oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı ... Enerji Üretim Madencilik San. Ve Tic. A.Ş., dava konusu taşınmazın tescil ve tazminat şartlarının oluşmadığını, tamamlanan dairelerden davacının annesine ait dairenin karşısında bulunan A blok 3 nolu daireyi teslime hazır olduklarını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulü ile 367.500,00-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl davada davacının kira alacağı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 367.500,00-TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 6.000,00-TL kira bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine 13. Hukuk Dairesince (kapatılan) verilen 26/06/2019 tarihli ve 2019/3164 E. 2019/7778 K. sayılı kararla "... davacı alacak istemini asıl ve birleşen davada farklı davalılara yöneltmiş olup, mahkemece yalnızca tek bir dava varmışcasına hüküm kurulmuş, asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır. Alacak iddiaları tek bir dava varmış gibi hükme bağlanamaz, bu hali ile verilen karar usulün 297/2 maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bozulmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay"ın bu bozma kararına uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Bozma kararında da açıkça yazılı olduğu üzere HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur.
Buna göre; mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince, asıl ve birleşen davada yönünden ayrı hüküm kurulması gerekirken, bozma kararının gereği yerine getirilmeden asıl ve birleşen dava yönünden HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.