Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9523
Karar No: 2012/2692

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/9523 Esas 2012/2692 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/9523 E.  ,  2012/2692 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; davacının iş sözleşmesinin geçerli bir sebep olmaksızın fesh edildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili; davacının Ulaştırma Amiri olarak görev yaptığı dönemde kendisine bağlı personel gerekse dışarıdan hizmet alınan çeşitli kişi ve kurumlardan hakkında muhtelif tarihlerde çok sayıda şikayet geldiğini, haklı sebep olabilecek konularda davalının iyiniyetli davranarak başka bölümde çalıştırılmaya başlandığını ancak aynı şekilde şikayet dilekçeleri almaya devam edilence davacının savunması alınarak birlikte çalışmanın artık makul ölçüler içinde beklenemeyeceğinden iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece sözleşme ilişkisi kapsamında işçinin yükümlülüklerinin ihlali anlamına gelen davranışı için ihtar yapılmadığını ve ihtara rağmen işçinin yükümlülüğünü ihlal eden davranışta bulunmasının devam etmesi halinde sözleşmeyi sona erdirmeye oranla daha hafif bir cezanın uygulanmadan doğrudan sözleşmenin feshedilerek ölçülülük ilkesine uygun hareket edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Somut olayda 15.02.2000 - 04.03.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde ulaştırma amiri olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin kendisine bağlı olarak çalışan personelin yoğun şikayetleri ve en son olarak ulaştırma grup çalışanlarının ortak olarak kaleme aldıkları şikayet dilekçesindeki personeli arasında haksız ayrımlar yapması ve şirket araç ve şoförlerinin özel işlerde kullanılmasına müsaade etmesi iddialar karşısında görev yeri değiştirilerek muhaberat amirliğine atandığı, burada da yöneticilere ve yazarlara gelen bazı hediyelerin davacı tarafından alıkonulduğu yönünde görgüye dayalı ve imzalı şikayet dilekçeleri alınması, geçmiş dönemde şirketin çalıştığı oto yıkamacıdan fiilen yıkanan araç sayısından daha fazla sayıda araç yıkanmış gibi fatura alması sebebi ile iddialara ilişkin savunmasının istendiği, alınan savunmaların yeterli görülmediği, çalışma süreci içindeki davranışlarının işçi-işveren ilişkisinde olması gerekli olan güven ilişkisini ağır biçimde zedelediği, görev yaptığı birimlerde çalışma barışını bozucu davranışlarda bulunduğu teyit edildiğinden 4857 sayılı Kanun"un 17. ve 18. maddeleri hükümleri uyarınca tazminat ve bildirim ücretleri ödenmek sureti ile feshedildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı savunmalarında suçlamaları kabul etmediğini, savunma istenen hususlarının tamamının asılsız iftiralar olduğunu, ulaştırma amirliği döneminde kendisine verilen insiyatifler doğrultusunda bir takım kararlar aldığını, ayrımcılık için değil daha verimli çalışabilmek için bu kararların alındığını, şirket araç ve şöferlerini kendi özel işi için asla kullanmadığını, görevi sırasında pek çok araç yıkama firması ile çalıştığını, çirkin bir menfaate tenezzül edecek bir yapıya sahip olmadığını, hediyeleri alıkoymaya ilişkin 2 kurye ile iş yapılabileceğine ilişkin rapor düzenlediğini ve 4 kuryenin ikisinin iş sözleşmesini feshettikleri için hediye konusunda iftira atıldığını belirtmiştir. Davacı tanıkları davacıya isnat edilen hususların doğru olmadığını, davacının şirkete ait araçları özel işinde kullanmadığını, personel arasında adaletsizlik yapmadığını, gelen hediyeleri evine götürdüğüne dair bilgi sahibi olmadığını; Davalı tanıkları ise davacının amir olarak görev yapmakta iken bazı arkadaşlarına görevlendirmelerde ayrıcalık yaptığını, kendi arkadaşlarını tuttuğunu, onlara ayrıcalık tanıdığını, arkadaşlarının hep gündüz çalıştığını; Gece ve gündüz çalışacak kişileri belirlerken haksızlık yapıldığını beyan etmişlerdir. Davacının ulaştırma amiri iken altında çalışanlar arasında ayrım ve psikolojik baskı yaptığına ilişkin feshe neden olan davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ve yönetimle olan güven ilişkisini sarstığı anlaşılmaktadır. Bu davranışları sonucunda iş ilişkisinin işveren açısından devamının beklenmez bir hal aldığı sabittir. İş sözleşmesinin feshi davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedene dayandığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 90,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 24.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi