(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/9584 E. , 2012/2720 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin Teftiş Kurulunun 25.11.2008 tarih ve 57 sayılı raporu sonucunda çevresindeki bayanlar tarafından beğenildiği izlenimi verilerek yaptığı çapkınlıkları etrafındaki çalışanlara anlattığı kızlara sarkıntılık yaptığı bayanlarla girdiği ilişkileri kaydederek etrafına gösterdiği yine internetten indirdiği pornografik görüntüleri mesai arkadaşlarına göstermek suretiyle işyerinde gayri ahlaki bir tutum sergilediği iş yerinde düzen ve disiplini bozucu eylemleri nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II. maddesi gereğince feshedildiğini, daha önceki tarihlerde de benzeri davranışlarının görüldüğünü belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı hakkında Teftiş Kurulu İnceleme raporunu düzenleyen müfettiş mütalaasında “Kulüp Personel Yönetmeliğinin 44/f maddesinde yer alan görev mahallinde, genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak, terbiye ve nezaketle telafisi mümkün olmayan bir lisan ve şekilde konuşmak “hükmüne uyan davranışları sebebiyle davacının Tevbih cezası ile cezalandırılmasını uygun olacağının bildirildiği işverenin kurum müfettişi tarafından dahi söz konusu eylemlerinin sabit görülmesi halinde iş sözleşmesinin feshini gerektirir bir durum tespit edilmediği işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı yarda geçerli nedene dayandığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli veya haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Yargılama sırasında bu nedenlerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık, işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davacının, bir bayanın At Yetiştiriciler Derneği Başkanı Ali Yılmaz"a telefonla davacının kendisine ait erotik görüntüleri cep telefonuna yükleyerek Hara personeline gösterdiği duyumunu aldığını bu konuda şikayette bulunması üzerine davacı hakkında soruşturma başlatıldığı soruşturma kapsamında dinlenen iş yeri çalışanları seyis Semih Arslan, İsa Karataş davacının kendilerine cep telefonu ile ilişkiye girdiğini iddia ettiği kadınlara ilişkin görüntüleri gösterdiği güvenlik görevlileri Mesut Özkara,Yakup Yeniay davacının cep telefonundan çalışanlara pornografik görüntüleri göstermesinin yanında mesai saatinden sonra Meslek Yüksekokul öğrencilerinden kızlı erkekli grupları yasak olduğu halde Hara veteriner odasında ağırladığı bu konudaki uyarıları “saat 17.00 den sonra hara benden sorulur” demek suretiyle dikkate almadığı, veteriner hekim Hasan Hakan Altuğ tarafından da bu durumun doğrulanarak kendisinin yasaklamasına rağmen mesai saatleri dışında haraya öğrenci getirilmemesi konusunda bulunan talimatlara aykırı olarak öğrenci getirdiğini duyduğunu kendisininde saat 22.00 sularında tedavi amacıyla bir gün haraya gittiğinde bu duruma şahit olduğunu bildirmişlerdir. Davacı ise soruşturma kapsamında verdiği ifadesinde iş arkadaşlarına porno görüntülerini gösterdiğini özel yaşantısını semtteki arkadaşlarına anlattığını bu durumu bilenlerin Haraya bu bilgileri taşımış olabileceklerini belirtmiştir. Bu durumda, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan kurum soruşturma raporu ve davacının ifadesinden işverenin fesih gerekçesinde ileri sürdüğü eylemlerin sabit olduğu açıkça ortadadır. Davacının kurum ciddiyeti ile asla bağdaştırılmayacak gayri ahlaki tutum ve davranışlarını işyerine taşıması pornografik görüntüleri mesai saatleri içerisinde çalışanlara göstermesi ve yasak olduğu halde mesai bitiminde öğrenci gruplarını harada ağırlaması biçimindeki eylemlerinin işyerindeki güven ortamını zedelendiği, davacının işin yürütümünü bozan kurum ciddiyetine halel getiren bu davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin devamının davalı işverenden beklenemeyeceği, feshin haklı sebep boyutuna ulaştığının kabulü gerekir. Bu durumda, davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu ve Harçlar tarifesince alınması gereken 17,15 TL harçtan peşin alınan 15,60 TL"nin mahsubu ile bakiye 1,55 TL harcın davacıdan tahsile ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan; dava açılış gideri 33,70 TL, tebligat gideri 15 TL ve posta gideri 3,50 TL olmak üzere toplam 52,20 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 60,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 1.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 27.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.