Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9608
Karar No: 2012/2740

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/9608 Esas 2012/2740 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/9608 E.  ,  2012/2740 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı işveren, 26.05.2009 tarihinde amiri pozisyonunda olan laboratuar başmühendisi olarak çalışan ...’a gönderdiği mailler yoluyla sataştığı, iletilerin içeriğinde "bilmediğiniz işlere burnunuzu sokmayın maalesef becerileriniz gelişmemiş, kısa çekişmeler ve uğraşlar yerine gençlere örnek teşkil edecek davranışlarda bulunun, silahı bana doğrultmuşsunuz dikkat edin silah bazen de geri teper benim size hiç ihtiyacım olmadı bundan sonrada olmayacak" şeklinde ibarelerin bulunduğunu davacının davranışlarının 4857 sayılı İş Kanunu"nda belirtilen haklı ve geçerli neden oluşturacak nitelikte iş sözleşmesine aykırı çalışanın iş görme borcunu kendisinden kaynaklanan sebeplerle ciddi biçimde olumsuz olarak etkileyici nitelikte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
    Mahkemece, fesih bildirim evrakında davacının işine 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesine göre son verildiği aynı Kanun"un 19. maddesi uyarınca işçinin hakkındaki iddialara karşı savunması alınmadan feshin mümkün olmadığı iş yeri dosyasında davacının bu konuda yazılı savunmasını alındığına dair bir kayıt bulunmadığı ,bu durumda fesih işleminin yasaya uygun olmadığı düşünülebilir ise de 4857 sayılı Kanun"un 19. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde işverenin 25. maddenin II numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkının saklı tutulduğu davacının eylemlerinin amirlerine sataşma niteliği taşıdığı işveren tarafından her ne kadar fesih sebebi olarak 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesine dayanılmış ise de sözleşmenin aynı Kanun"un 25/II bendinde sayılan sebeplerdin biri dolayısıyla feshedildiğinin kabulü gerektiği bu gerekçe ile yapılan fesihte 19. madde de düzenlenen usullere uyma zorunluluğunun bulunmadığı davalının iş sözleşmesini fesih etmesinin haklı sebeplere dayandığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre belirsiz süreli iş sözleşmesi, işçinin davranışı veya yetersizliği ile ilgili bir nedenle feshedilmeden önce hakkındaki iddialara karşı savunma fırsatı verilmelidir. İşçinin zihinsel veya bedensel yetersizliği, arkadaşları veya amirleri ile sıkça ve gereksiz yere tartışmaya girişmiş olması gibi durumlarda savunmasının alınması işverenden beklenemez. Keza, 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin (II) numaralı bendi şartları gerçekleşmiş ise, işveren buna göre bildirimsiz fesih hakkını kullanırken savunma alma zorunluluğu söz konusu olmayacaktır.
    Somut olayda davacının davalı işyerinde uzman Kimyager olarak 10.04.2007-04.06.2009 tarihleri arasında çalıştığı iş sözleşmesinin 04.06.2009 tarihli fesih bildirimi ile 26.05.2009 tarihinde amirine sataştığı gerekçesi ile tazminatları ödenmek suretiyle feshedilmiştir. Davacının amirlerine sataşma biçimindeki eylemleri mahkemenin kabulünde olduğu gibi 4857 sayılı Kanun"un 25/II bendi kapsamında haklı fesih oluşturacak nitelikte olsa bile işveren bu eylemleri haklı fesih ağırlığında görmeyerek , davacını iş sözleşmesini aynı Yasanın 18.maddesinde düzenlenen geçerli fesih ağırlığında görerek kıdem tazminatını ödemek suretiyle feshetmiştir. Bu durumda sözleşmenin 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesinde belirtilen işçinin davranışları nedeniyle sona erdirildiğinin kabulü gerekir. 19. maddenin 2. fıkrası uyarınca işçinin bu davranışlarından dolayı iş sözleşmesinin feshinden önce savunmasının alınmadığı tartışmasız olup, yapılan fesih bu nedenle geçersiz olduğundan davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.
    Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
    3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
    4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
    5-Peşin harcın mahsubu ile bakiye 1,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
    6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    7-Davacı tarafından yapılan 165,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 27.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi