Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/256
Karar No: 2021/3378
Karar Tarihi: 17.06.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/256 Esas 2021/3378 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/256 E.  ,  2021/3378 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davası sonunda, mahkemece iptal-tescil isteğinin reddine, terditli talep olan tazminat isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından duruşma istekli ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 17.06.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ... ile diğer temyiz eden davalı ... vekili Avukat .... ... ve temyiz edilen diğer davalı ... vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı, dayısı olan dava dışı ..."in tefecilere olan borç işlemlerine aracılık etmesi amacıyla maliki olduğu 1085 parsel sayılı taşınmazını teminat olarak davalı ..."e satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, ancak davalı ...’ın taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalı ..."e devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde uğradığı zarara karşılık olarak 300.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., temlikin gerçek satış olduğunu, inançlı işlem iddiasının yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini; ikinci cevap dilekçesinde ise, davacının dayısı olan dava dışı ...’ın icra dosyalarındaki borçlarını kendisinin ödendiğini, asıl davacının ve dayısının kendisine borçlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalı ... ise, satış bedeli olan 255.000 TL’nin 215.000 TL’sini elden, kalan 40.000 TL’lik kısmını ise çekle ödediğini, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, inançlı işlem iddiasının yazılı delil ile ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; “…Davacının delil olarak dayandığı davalı ..."ın Mudanya Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/74 Esas sayılı dava dosyasında 24.11.2011 tarihli celsede tanık sıfatıyla alınan beyanı ile 25.02.2011 tarihinde emniyette alınan beyanlarının 05.02.1947 tarih, 20/6 sayılı içtihadı Birleştirme Kararı uyarınca delil başlangıcı olduğu tartışmasız olduğu gibi dinlenilen tanık beyanlarından da inançlı işlemin varlığı kanıtlanmıştır. Ayrıca davacı, taşınmazı davalı ..."den temlik alan davalı ..."in iyiniyetli olmadığını belirtmesine rağmen mahkemece bu yönde de bir araştırma yapılmamıştır...Hâl böyle olunca; son kayıt maliki davalı ..."in iyi niyetli olup olmadığının yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırılması, bu hususta iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, kayıt maliki olan davalı ...’in kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle tapu iptal-tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kısmen kabulü ile 270.000-TL’nin davalı ...’dan tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının maliki olduğu dava konusu 1085 parsel sayılı taşınmazı 27.12.2010 tarihinde davalı ..."a satış suretiyle devrettiği, ...’ın da 20.05.2011 tarihinde diğer davalı ..."e devrettiği, nüfus kayıtlarından davacı ve davalıların aynı köyden oldukları anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma kararında belirtildiği üzere, çekişmeli taşınmazın davacı tarafından ilk el davalı ...’a inançlı işleme dayalı olarak temlik edildiği sabittir.
    Ne var ki, mahkemece ikinci el davalı ...’in iktisabında iyiniyetli olup olmadığı hususunda hükme yeterli bir araştırma yapılmamış, ayrıca davacı ile davalı ... arasındaki inanç ilişkisi nedeniyle alacak-borç ilişkisinin bulunup bulunmadığı da değerlendirilmemiştir.
    Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 240/2. maddesindeki ikinci tanık listesi verilemeyeceği yönündeki düzenlemeye aykırı olarak, bozmadan sonra taraflarca bildirilen ikinci tanık listesindeki tanıklar dinlenerek sonuca gidilmiş olması da doğru değildir.
    Hal böyle olunca, davalı ...’in iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi açısından taraflarca bozma kararı öncesi ilk tanık listelerinde bildirilen tanıkların yeniden dinlenilmesi, TMK 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, davalı ...’in iyiniyetli olduğu kanaatine varılması halinde, davacı ile davalı ... arasındaki inanç ilişkisi bakımından alacak-borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacının ve davalı ...’ın yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 3.050.00."şer -TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi