Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı Isparta Belediye Başkanlığı vekili; müvekkilinin İhale Kanunu hükümlerince hizmet alım sözleşmesi yaptığını, davacının Belediyeye işe iade edilmesi ve bunun mali sonuçlarının Belediyeye yükletilmesinin mümkün olmadığını, 5393 Sayılı Belediye Kanunu nun 49. maddesi gereğince belediyelerin çalıştıracakları personel hakkında norm kadro uygulaması getirildiğini, buna göre müvekkili Belediyenin kendi bünyesinde çalıştırabileceği personel, sayı ve nitelik olarak sınırlandığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ..... Ltd. Şti. vekilleri; davacı işçinin her ne kadar müvekkil şirketin işçisi görünse de maddi gerçeklikte davalı Isparta Belediye Başkanlığı"nın işçisi olduğunu bütün haklarından davalı Isparta Belediye Başkanlığı"nın sorumlu olduğunu bu nedenlerle husumet yönünden haksız ve yersiz açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taşeron şirketler ile Isparta Belediyesi arasında yapılan ihale sözleşmelerinin belirli bir işin yapılmasına yönelik olmayıp personel teminine ilişkin olduğu, taşeronluk sözleşmelerinin muvazaalı olduğu, davacının işe girdiği tarihten itibaren Isparta Belediye Başkanlığı"nın işçisi olduğunun kabulünün gerektiği, iş sözleşmesinin feshinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı Isparta Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında davanın bir aylık hakdüşürücü süre içinde açılıp açılmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesidir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.
Dosya içeriğinden, davacının 02/01/2007—31.12.2007 ve 01.01.2008-31.12.2008 tarihleri arasında Çevtem Temizlik Şirketinde, 13/01/2009—27.05.2009 tarihleri arasında ...Temizlik Şirketinin işçisi olarak Isparta Belediyesine ait işyerinde temizlik işçisi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı...Tem. Ve İlaç Hiz. Ltd. Şti. tarafından davacı adına düzenlenen bila tarihli ihbar öneli yazısı ile, “Birim Fiyat Sözleşmesi"nin 30. maddesi gereğince Isparta Belediyesinin personel sayısında artışa gittiği, aynı Kanun gereğince personel sayısında azalma yapılacağı belirtilerek 4857 sayılı Kanun"un 17. maddesi uyarınca önel verilmek suretiyle 27/05/2009 tarihinde feshedileceğinin belirtildiği,davacının 27.04.2009 tarihinde imzadan imtina ettiğine dair tutanak tutulduğu, davacıya sözlü tebliğ yapıldığının bildirildiği, tutanakta 4 tutanak mümzinin imzasının bulunduğu, davacının imzasının bulunmadığı, davanın 05.06.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davanın süresinde açılıp açılmadığının resen araştırılması gerektiği gözetilerek, davacının fesih bildirimini tebellüğden imtina ettiğine ilişkin ibraz edilen tutanakta isimleri geçen tanıklar dinlendikten sonra davanın hakdüşürücü süre içinde açılıp açılmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.