1. Ceza Dairesi 2016/6189 E. , 2018/2206 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan hükümlü ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 142/2-e maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2012 tarihli ve 2009/636 esas, 2012/2053 sayılı kararının infazı sırasında, hükümlünün örgüt faaliyeti kapsamında suç işlediği gerekçesiyle Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 5/1. maddesi uyarınca kapalı ceza infaz kurumuna iadesine dair İzmir/Buca Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 31/12/2015 tarihli ve 2015/2886 sayılı kararı sonrasında, hükümlünün cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesi talebinde bulunması üzerine,hükümlünün örgüt üyeliği suçundan beraat ettiği cihetle infaza konu ilamdaki suçun örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suç niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle şartla tahliye tarihine 1 yıldan az kalan hükümlünün talebinin kabulü ile cezasının şartla tahliye tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair İzmir 1. İnfaz Hakimliğinin 21/07/2016 tarihli ve 2016/4739-4650 sayılı Kararına vaki itirazın reddine ilişkin mercii İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/07/2016 tarihli ve 2016/1414 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, infaza konu İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2012 tarihli ve 2009/636 esas, 2012/2053 sayılı kararı ile hükümlü hakkında nitelikli hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı, örgüt üyeliği suçundan ise beraat kararı verilmiş ise de; aynı ilâmda örgüt lideri olarak yargılanan sanık Mehmet Cengiz Ekşi hakkında hükümlü ...’in hırsızlık eylemi nedeniyle de 5237 sayılı Kanunun 220/5 maddesi uyarınca mahkûmiyet kararı verildiği, hükümlü hakkında infaza konu ilamdaki suçun örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suç olarak kabul edilerek 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107/4. maddesi uyarınca müddetname düzenlendiği, işbu müddetnameye itirazın da İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2016 tarihli ve 2009/636 esas, 2012/2053 sayılı ek kararı ile hükümlünün örgüt adına suç işlediği, örgüt mensubu suçlu sayılması gerektiğinden bahisle reddedildiği, örgüt faaliyeti kapsamında suç işleyen hükümlünün Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/1-ç maddesi gereğince şartla tahliye tarihine 1 yıldan az kalması halinde açık ceza infaz kurumuna ayrılabileceği, 5275 sayılı Kanun’un geçici 3/1-2. maddelerindeki “(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan;
a) Açık ceza infaz kurumunda bulunan,
b) Kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıyan,
iyi hâlli hükümlülerin talepleri hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilir.
(2) Koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanırlar.” şeklindeki düzenlemeye nazaran ise denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz usulünden en fazla 6 ay istifade edebileceği gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14/11/2016 gün ve 94660652-105-35-10923-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/07/2016 tarihli ve 2016/1414 değişik iş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.