10. Hukuk Dairesi 2011/3638 E. , 2012/7325 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, sigorta başlangıcının 02.04.1980 tarihi olduğunun ve bu tarihte tüm sigorta kollarına tabi olarak bir gün süreyle çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 01.01.1965 doğumlu olan davacının, .... işyerinde 02.04.1980 tarihinde 1 gün süreyle tüm sigorta kollarına tabi şekilde çalıştığının ve bu çalışmanın, sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkin olup; Mahkemece, sigorta başlangıcına esas olan tarihteki çalışmanın çıraklık statüsünde geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
506 sayılı Yasa’nın 3. maddesinin II/B bendine göre, “Özel Kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları...” uygulanmamaktadır. Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan ve 05.07.1977 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2089 sayılı Çırak Kalfa ve Ustalık Yasasının 4. maddesinde, bu kanuna tabı bir sanatı o sanat için düzenlenen tarih ve pratik öğrenim programına göre o işyerinde öğrenmek amacıyla bir çıraklık sözleşmesi ile bir işyeri sahibinin hizmetine giren kimseye çırak deneceği; 16. maddesinde ise, işyeri sahibi veya temsilcisinin çırak adayını çalıştırmağa başlamadan önce velisi veya kanuni mümessili ile üç örnek yazılı bir çıraklık sözleşmesi yapmağa mecbur olduğu; 20 maddesinde, sözleşmenin bir örneğinin Mahalli Çıraklık Eğitim Komitesine, derneğe kayıtlı ise ilgili derneğe veya odaya vermek ve sicil numarasını alarak sözleşmeye yazmak zorunda olduğu bildirilmiştir.Diğer taraftan bir kişiye çırak denilebilmesi için,o kimsenin durumunun bu özel kanunda çıraklar hakkında yapılan tarife ve nitelendirmeye uyması gerekir.Yani,taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenirken, başka bir ifade ile, davacının belirtilen tarihte çırak olup-olmadığına karar verilirken, çalışma ilişkisine bakılarak karar verilmelidir.Kişi işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyecektir.
Dosyadaki kayıt ve belgelere göre; davacının, 02.04.1980 işe başlama tarihli “Çırak” ibareli işe giriş bildirgesi ile 02.04.1980 tarihinden itibaren 89 günlük çalışması kısa vadeli sigorta kollarına tabi şekilde(çırak olarak) bildirilmiş olmakla birlikte; anılan bildirime esas “çıraklık sözleşmesinin” varlığı araştırılmadığı gibi, beyanlarına başvurulan ve çıraklara ait dönem bordosundan belirlenen tanık anlatımlarından, davacının çalışmalarının, meslek ve sanat eğitimine veya üretime yönelik olup olmadığı konusunda bir kanata da ulaşılamamaktadır.
Şu halde yapılması gereken iş; taraflar arasında yapılmış bir çıraklık sözleşmesinin varlığı usulünce araştırılmalı; çalışmaların geçtiği 23440 no’lu işyerine ait, talebe konu dönemi içerir , tüm sigorta kollarından verilmiş dönem bordroları celbedilmeli; celbedilen bu bordrolardan re’sen belirlenecek tanık anlatımlarına başvurulmalı; varsa ibraz edilecek sair bilgi ve belgeler incelenip değerlendirilerek, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde yapılacak değerlendirme ile, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.