1. Ceza Dairesi 2016/5962 E. , 2018/2221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
ÖLDÜRÜLEN : ...
MÜŞTEKİ : ...
SUÇ : Kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, suç delillerini yok etme, suçluyu kayırma
HÜKÜM : 1- Sanıklar ..., ... hakkında:
a-TCK.nun 81/1, 29, 37/1, 62. maddeleri uyarınca 18 yıl 4 ay hapis cezası,
b- 6136 sayılı Yasanın 13/1, 62, 52. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası, 500 TL adli para cezası,
2-... hakkında:
a- TCK.nun 281/1, 62, CMK.nun 231. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,
b-TCK.nun 283/1, 62, CMK.nun 231. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1)Sanık ... hakkında 5271 sayılı CMK"nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olup temyiz kabiliyetleri bulunmadığından, katılan vekilinin bu kararlara yönelik kanun yolu başvurusu ile ilgili olarak mahallince değerlendirme yapılması mümkün görülmüştür.
2)Katılanın, sanıklar Sadık ve Osman hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından açılan kamu davalarına katılma ve kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, vekilinin bu suçlardan kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
3)Sanık ..."ın maktul ..."un öldürülmesi olayında kullanmış olduğu ruhsatsız tabanca dışında, ayrıca 10.01.2013 tarihinde hakkında yakalama işlemini yapan kolluk mensuplarına üzerinde bulunan ruhsatsız bir tabanca daha teslim etmiş olması, teslim edilen bu tabancanın 6136 sayılı Kanun kapsamında olduğunun bildirilmesi ve 18.01.2013 tarihli iddianame ile de hukuki kesintinin gerçekleşmemiş olması karşısında; sanık ..."ın birden fazla ruhsatsız tabanca bulundurması ve bu tabancaların bir tanesi ile kasten öldürme suçunu da işlemesi nedeniyle, sanık ..."ın ise 6136 sayılı Kanun kapsamında bulunan tabanca ile aynı zamanda kasten öldürme suçunu da işlemesi nedeniyle, sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinde temel cezanın alt sınırdan makul ölçüde uzaklaşılmak suretiyle tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde alt sınırdan cezalara hükmolunması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
4)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Sadık ve Osman"ın maktul ..."a yönelik kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, kusurluluğu etkileyen sebeplerden haksız tahrikin varlığı ve takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede sanık ... yönünden meşru savunmaya, haksız tahrik nedeniyle azami oranda indirim yapılması gerektiğine, sanık ... yönünden eksik incelemeye, sübuta, meşru savunmaya, sanık hakkında yardım hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanıklar ile maktul arasında yaşanan ve dosya kapsamına göre ilk haksız hareket ve saldırının kim tarafından başlatıldığı tespit edilemeyen silahlı çatışmada, sanıkların fikir ve irade birliği içerisinde hareket ederek hamili bulundukları ruhsatsız tabancaları ile ateş etmek suretiyle maktulü toplam 12 mermi isabetiyle öldürdükleri olayda;
A)Her iki sanık hakkında kasten öldürme suçlarından kurulan hükümlerde, haksız tahrik nedeniyle 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK"nun 29. maddesi uyarınca makul bir ceza tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ceza aralığında yer alan üst sınır aşılmak suretiyle 22"şer yıl hapis cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayini,
B)Sanık ... yönünden kurulan hükümlerde, tekerrüre esas kabul edilen Kazan Asliye Ceza Mahkemesi"nin 31.07.2009 tarih, 2008/286 esas ve 2009/277 karar sayılı ilamında yer alan ve sanığın kasten yaralama suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün kesinleme tarihi 22.11.2010 olarak gösterilmiş ise de; UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede kesinleşme işleminin usulüne uygun yapılmadığına yönelik aynı mahkemenin 29.03.2012 tarihli infazın durdurulmasına yönelik ek kararı üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 3. Ceza Dairesince 20.10.2014 tarih, 2014/14242 esas ve 2014/32717 karar sayılı ilamı ile temyiz isteminin kabulüne ve hükmün bozulmasına karar verdiği anlaşılmakla, karar tarihi itibariyle usulüne uygun şekilde kesinleşmeyen ilam uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilemeyeceğinde zorunluluk bulunması,
C)Her iki sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlerde, taksitlendirilmesine hükmolunan adli para cezasında taksit miktarının TCK"nun 52/4. maddesi uyarınca 4"ten az olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde 2 eşit taksit uygulanması,
D)Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
E)Usulüne uygun vekaletname uyarınca duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren ve hükmü vekalet ücreti yönünden de temyiz eden katılan lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
F)Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK"nun 150, 234 ve 239. maddeleri gereğince, sanıklar için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin sanıklardan yargılama gideri olarak tahsiline karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafileri ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, kısmen re"sen de temyize tabi olan hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı, temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre ve bozmanın mahiyetine göre sanık müdafilerinin tahliye talebinin REDDİNE, 14/05/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
14/05/2018 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı....huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., ... müdafileri Avukatlar ..., ..."nun yokluklarında 17/05/2018 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.