Adalet Bakanlığının, 20/02/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının düşmesine ilişkin Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2018 tarihli ve 2017/627 esas, 2018/1710 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 25/02/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 02/07/2013 tarihinde işlediği iddia edilen “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda, Suruç Cumhuriyet Başsavcılığınca 17/02/2015 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, tedbirin infazına 02/03/2015 tarihinde başlandığı ve 02/03/2016 tarihinde tamamlandığı,
2- Aynı sanığın 20/05/2014 tarihinde işlediği iddia edilen “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda ise, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/04/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, bununla birlikte tedbirin infazı sırasında yapılan 25/06/2015 tarihli tahlil sonucuna göre tekrar uyuşturucu madde kullandığının 12/08/2015 tarihinde bildirilmesi üzerine erteleme kararı kaldırılarak 28/06/2016 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı,
Ancak yapılan yargılama sonucunda Şanlıurfa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/01/2017 tarihli ve 2016/822 esas, 2017/96 sayılı kararıyla sanığın 20/05/2014 tarihli eylemi sabit görülmediğinden beraatine, bu suçtan verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali kabul edilen 25/06/2015 tarihli eylem nedeniyle gereğinin takdir ve ifası için ihbarda bulunulmasına karar verildiği, beraat hükmünün yasa yoluna başvurulmadan 08/02/2017 tarihinde kesinleştiği,
3- Bu durum üzerine, sanığın 25/06/2015 tarihli eylemi daha önce Suruç Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/07/2013 tarihli eylem yönünden verilmiş olan 17/02/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali olarak kabul edilerek yapılan ihbar üzerine, Suruç Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 02/07/2013 tarihli eylem yönünden 17/07/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı,
Yapılan yargılama sonucunda Suruç Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli ve 2017/282 esas, 2018/175 sayılı kararıyla sanığın TCK’nın 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yoluna başvurulmadan 21/05/2018 tarihinde kesinleştiği,
4- Kanun yararına bozma talebine konu olan 17/07/2017 ve 20/07/2017 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçları bakımından ise Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/09/2017 tarihli iddianameyle TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının ertelenmesine karar verilmeden kamu davası açıldığı,
Ancak yapılan yargılama sonucunda Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2018 tarihli ve 2017/627 esas, 2018/1710 sayılı kararıyla, sanık hakkında daha önce kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilen ve sonra ihlal nedeniyle dava açılan 20/05/2014 tarihli eylem yönünden beraat kararı verilmiş olduğu gerekçe gösterilerek, yargılama konusu olan 17/07/2017 ve 20/07/2017 tarihli eylemler bakımından kamu davasının ertelenmesine karar verilmeden dava açılma koşulları bulunmadığından bahisle “kamu davasının düşmesine ve sanık hakkında denetim tedbiri uygulanması hususunda gereğinin takdir ve ifası için Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına” karar verildiği, hükmün yasa yoluna başvurulmadan 13/11/2018 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine dair Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2018 tarihli ve 2017/627 esas, 2018/1710 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanığın kanun yararına bozma talebine konu olan 17/07/2017 ve 20/07/2017 tarihlerinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile yapılan yargılama sonucunda, Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2018 tarihli kararı ile " Ana ve birleşen dosyaya konu iddianamelerde sanığın denetime esas oluşturan mesnet eyleminin 20/05/2014 tarihli eylem olduğu, ana dosyada ve birleşen dosyada sanığa atılı eylemlerin ise denetimin ihlali niteliğinde olduğu, sanığın denetime esas oluşturan 20/05/2014 tarihli eylemi nedeniyle Şanlıurfa 9 Asliye Ceza mahkemesince 2016/822 E 2017/96 K sayı ile beraat kararı verildiği ve kararın 08/02/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle ana dosyada ve birleşen dosyaya konu atılı eylemler nedeniyle denetimin ihlali kovuşturma koşulunun ve dava şartının oluşmadığı ...." gerekçesiyle sanık hakkında düşme kararı verildiği anlaşılmış ise de;
Dosya kapsamına göre, iddianamede ve Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2018 tarihli gerekçeli kararında belirtilen sanığın denetime esas oluşturan 20/05/2014 tarihli mesnet eylemi hakkında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/04/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, akabinde sanığın erteleme süresi zarfında 12/08/2015 tarihinde tekrar uyuşturucu madde bulundurduğu iddiası ile yapılan soruşturma sonucunda erteleme kararının kaldırılarak Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 28/06/2016 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda Şanlıurfa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/01/2017 tarihli ve 2016/822 esas, 2017/96 sayılı kararı ile sanığın beraatine, 12/08/2015 tarihli eylemi nedeniyle gereğin takdir ve ifası için ihbarda bulunulmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 08/02/2017 tarihinde kesinleştiği,
Sanığın ihbarda bulunulan 12/08/2015 tarihli eylemi nedeniyle Suruç Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/538 sayılı dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığı,
Sanık hakkında, daha önce 02/07/2013 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı Suruç Cumhuriyet Başsavcılığınca 17/02/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın denetimli serbestlik dosyasının 02/03/2016 tarihinde infazen kapatıldığı, akabinde sanığın 12/08/2015 tarihli eylemi ihlal kabul edilmesi nedeniyle dosyanın yeni bir soruşturma dosyasına kaydına karar verilip Suruç Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/538 sayılı dosyasıyla birleştirilerek sanık hakkında kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Suruç Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli ve 2017/282 esas, 2018/175 sayılı kararı ile sanığın 02/07/2013 tarihinde uyuşturucu madde bulundurması sebebiyle hakkında kamu davası açılmasının ertelenmesine ve sanığın denetime tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 02/03/2015 tarihinde sanığa bizzat tebliğ edildiği, sanığın hakkında verilen denetim kararına rağmen denetim süresi içerisinde 12/08/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullanarak denetim yükümlülüğünü ihlal etmek suretiyle üzerine atılı suçu işlediğinden bahisle mahkumiyetine karar verildiği ve kararın istinaf edilmeden 21/05/2018 tarihinde kesinleştiği,
Bu haliyle sanığın denetime esas oluşturan 20/05/2014 tarihli eylemi hakkında Şanlıurfa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/01/2017 tarihli ve 2016/822 esas, 2017/96 sayılı kararı ile sanığın beraatine karar verilmesi ve kanun yararına bozma talebine konu Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2018 tarihli ve 2017/627 esas sayılı dosyasındaki suçların yeni bir suç olması karşısında, sanık hakkında davaya devam olunarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2018 tarihli ve 2017/627 esas, 2018/1710 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Her ne kadar, Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2018 tarihli kararıyla, sanık hakkında kanun yararına bozma talebine konu olan 17/07/2017 ve 20/07/2017 tarihli eylemler bakımından kamu davasının ertelenmesine karar verilmeden dava açılma koşulları bulunmadığından bahisle “kamu davasının düşmesine ve sanık hakkında denetim tedbiri uygulanması hususunda gereğinin takdir ve ifası için Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına” karar verilmiş ise de,
Sanığın 02/07/2013 tarihli ilk eylemi yönünden Suruç Cumhuriyet Başsavcılığınca verilmiş olan 17/02/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 25/06/2015 tarihli tahlil sonucuna göre ihlal edilmesi üzerine, Suruç Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 02/07/2013 tarihli eylem yönünden 17/07/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, kanun yararına bozma talebine konu olan 17/07/2017 ve 20/07/2017 tarihli eylemler bakımından, TCK’nın 191/6. maddesinde yer alan “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” şeklinde düzenleme uyarınca kamu davasının ertelenmesine karar verilmeden kamu davası açılma koşullarının bulunduğu, bu nedenle bu suçlar bakımından yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi gerekirken “davanın düşmesine” karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu gibi, CMK’nın 223. maddesinde sayılıp davanın esasını çözen karar türlerinden “düşme” kararı ile yargılama sonlandırıldığı ve "düşme” kararının sonucu olarak sanığın bütün yükümlülüklerinin ortadan kalkması gerektiği halde, "düşme" kararı verildikten sonra ayrıca “sanık hakkında denetim tedbiri uygulanması hususunda gereğinin takdir ve ifası için Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına” karar verilerek hüküm karıştırıldığından, kararın infaz kabiliyeti bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, somut olayda 17/07/2017 ve 20/07/2017 tarihli eylemler bakımından yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi gerekirken, “kamu davasının düşmesine” karar verilerek davanın esasını çözen bir kararla yargılama sonlandırıldıktan sonra, sanki durma kararı verilmişcesine “sanık hakkında denetim tedbiri uygulanması hususunda gereğinin takdir ve ifası için Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına” karar verilerek hükümde çelişkiye neden olunması ve hükmün karıştırılması yasaya aykırı olduğundan, hükmün karıştırılması halinde mahkemenin iradesi açık şekilde ortaya çıkmadığı için kazanılmış haktan da söz edilemeyeceğinden kanun yararına bozma talebi bu yönüyle ve değişik gerekçeyle kabul edilmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının düşürülmesine ilişkin Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2018 tarihli ve 2017/627 esas, 2018/1710 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 25.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.