10. Ceza Dairesi 2019/928 E. , 2019/1823 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 01/03/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının düşmesine ilişkin Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2018/301 esas, 2018/273 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 07/03/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 11/12/2015 tarihinde işlediği iddia edilen “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda, 16/02/2016 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, ancak sanığın erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullandığı gerekçesiyle erteleme kararı kaldırılarak 26/04/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı,
Ancak yapılan yargılama sonucunda Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/446 esas, 2017/613 sayılı kararıyla “sanığın erteleme süresi zarfında sadece bir kez uyuşturucu madde kullanması nedeniyle dava açılamayacağı, yargılama şartının gerçekleşmediği” gerekçesiyle “kamu davasının düşmesine ve karar kesinleştiğinde sanık hakkındaki denetimli serbestlik tedbirinin gereği için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin 27/11/2017 tarihinde kesinleştiği,
Bununla birlikte, daha sonra “düşme” kararının yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 12/12/2018 tarihli ve 2018/2686 esas, 2018/5915 sayılı ilamıyla Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/446 esas, 2017/613 sayılı düşme kararının kanun yararına bozulmasına, sanık hakkında yargılama devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği,
2- Aynı sanığın 27/11/2017 tarihinde işlediği iddia edilen “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda ise, 05/02/2018 tarihli iddianameyle TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının ertelenmesine karar verilmeden kamu davası açıldığı,
Ancak yapılan yargılama sonucunda Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2018/301 esas, 2018/273 sayılı kararıyla, sanık hakkında daha önce kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilen ve sonra ihlal nedeniyle dava açılan 11/12/2015 tarihli ilk eylem yönünden “düşme” kararı verilmiş olduğu gerekçe gösterilerek, yargılama konusu olan 27/11/2017 tarihli eylem bakımından kamu davasının ertelenmesine karar verilmeden dava açılma koşulları bulunmadığından bahisle “kamu davasının düşmesine” ve “olası kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı koşullarına uygun sonuç ve biçimde değerlendirme yapılmak üzere dosyanın işbu kararın kesinleşmesini müteakip Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan 05/04/2018 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1-) Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli kararı ile her ne kadar sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen erteleme kararının ihlali sonucu hakkında açılan davada Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/20178 tarihli ve 2017/446 esas, 2017/613 sayılı kararı ile beraat kararı verildiği, sanığın hakkında verilen erteleme kararını, beraat kararı verilmesi ile ihlal etmiş sayılamayacağı ve davaya konu 27/11/2017 tarihli uyuşturucu madde kullanımı ile ilgili erteleme kararı verilmeden dava açıldığı gerekçesiyle düşme kararı verilmiş ise de; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği ve şüphelinin denetim süresi içerisinde uyuşturucu madde kullanmaya devam etmesi sonucu hakkında iddianame düzenlenerek kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonuncu Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/20178 tarihli ve 2017/446 esas, 2017/613 sayılı kararı ile sanığın kanında uyuşturucu madde tespit edilmesinin ihlal anlamına gelmeyeceğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, anılan kararın Genel Müdürlüğümüzün 27/03/2018 tarihli ve 94660652-105-06-4065-2018-Kyb sayılı kararı ile sanık hakkında yargılamaya devamla işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiğinden bahisle kanun yararına bozulması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anlaşıldığından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/6. maddesinde yer alan, "Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez." şeklindeki düzenleme uyarınca sanık hakkında davaya devam olunarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde,
Kabule göre de;
2-) 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, dosya kapsamına göre, Mahkemesince sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine koşullarına uygun sonuç ve biçimde değerlendirme yapılmak üzere dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği anlaşıldığından, kovuşturma şartının gerçeklenmesine kadar kamu davasının durmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir." denilerek, Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2018/301 esas, 2018/273 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanığın 11/12/2015 tarihli ilk eylemi nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının, sanığın erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle kaldırılarak 26/04/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açılması üzerine, kanun yararına bozma talebine konu olan 27/11/2017 tarihli ikinci eylem bakımından kamu davasının ertelenmesine karar verilmeden dava açıldığı, ancak yapılan yargılama sonucunda Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2018/301 esas, 2018/273 sayılı kararında, “sanığın 11/12/2015 tarihli ilk eylemi yönünden yargılama yapan Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/446 esas, 2017/613 sayılı kararıyla kamu davasının düşmesine karar verildiği, bu nedenle artık 27/11/2017 tarihli ikinci eylem bakımından kamu davasının ertelenmesine karar verilmeden dava açılma koşulları bulunmadığı” belirtilerek “kamu davasının düşmesine” ve “olası kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı koşullarına uygun sonuç ve biçimde değerlendirme yapılmak üzere dosyanın işbu kararın kesinleşmesini müteakip Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verildiği anlaşılmış ise de,
Esasen 27/11/2017 tarihli ikinci eylem bakımından yargılama yapan Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesince, ilk eylem bakımından kamu davasının düşürülmesine karar verilen Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/446 esas, 2017/613 sayılı kararına ilişkin dosya celpedilip incelenerek düşme kararının yasaya uygun olarak verilip verilmediği tespit edildikten sonra, yargılama konusu olan 27/11/2017 tarihli eylem bakımından yargılama koşulu bulunup bulunmadığı belirlenerek, yargılama koşulu bulunması halinde davaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi; yargılama koşulu bulunmaması halinde ise gerçekleşmesi muhtemel olan bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere “durma” kararı verilmesi gerektiği, ancak Mahkemece bu hususlar değerlendirilmeden yargılama şartı bulunmadığı gerekçesi ile düşme kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğu,
Kaldı ki zaten UYAP’tan yapılan incelemeye göre daha sonra Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli düşme kararına karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 12/12/2018 tarihli ve 2018/2686 esas, 2018/5915 sayılı ilamıyla kanun yararına bozulduğunun anlaşıldığı,
Ayrıca, açıklanan nedenlerle 27/11/2017 tarihli ikinci eylem bakımından “davanın düşmesine” karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu gibi, CMK’nın 223. maddesinde sayılıp davanın esasını çözen karar türlerinden “düşme” kararı ile yargılama sonlandırıldığı ve "düşme” kararının sonucu olarak sanığın bütün yükümlülüklerinin ortadan kalkması gerektiği halde, "düşme" kararı verildikten sonra ayrıca “olası kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı koşullarına uygun sonuç ve biçimde değerlendirme yapılmak üzere dosyanın işbu kararın kesinleşmesini müteakip Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilerek hüküm karıştırıldığından, kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığı ve bu şekilde hükümde çelişkiye neden olunarak hükmün karıştırılması da yasaya aykırı olduğundan, hükmün karıştırılması halinde mahkemenin iradesi açık şekilde ortaya çıkmadığı için kazanılmış haktan da söz edilemeyeceğinden kanun yararına bozma talebi bu yönüyle ve değişik gerekçeyle kabul edilmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının düşürülmesine ilişkin Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2018/301 esas, 2018/273 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 25.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.