Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13266
Karar No: 2019/5873

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/13266 Esas 2019/5873 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, taşınmazın sahte encümen kararıyla davalı adına kaydedildiğini ve bunun yolsuz tescil nedeniyle tapu kaydının iptalini ve kendi adına tescilini talep etti. Davalı ise taşınmazı iyi niyetle satın aldığını iddia etti. Mahkeme, ceza davası henüz sonuçlanmadığı gerekçesiyle davanın zamansız açıldığına karar vererek davanın reddine hükmetti. Ancak, taşınmazın sahte encümen kararıyla davalı adına kaydedilmesinin geçersiz olduğu ve mevcut kanun hükümleri dikkate alınarak daha detaylı bir araştırma yapılması gerektiği belirtildi. Belediye taşınmazlarının satışına karar verme yetkisinin belediye meclislerine ait olduğu ilkesi benimsenmiştir. Ancak, meclis kararlarına, satılacak taşınmazların ada ve parsel numaraları, mevkii ve yüzölçümleri rayice uygun tahmini bedelleri yazılmalıdır. Sonuç olarak, davacının temyiz itirazları kabul edilerek kararın bozulması gerektiği kararı verildi. Kanunlar; 1580 Sayılı Belediye Kanunun 70 ve 83. maddeleri, 5272 Sayılı Yasa'nın 18/e ve 34/g maddeleri, 5393 Sayılı Yasa'n
1. Hukuk Dairesi         2016/13266 E.  ,  2019/5873 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma isteği değer yönünden reddedilip, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı ..., dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz belediye adına kayıtlı iken sahte encümen kararı ile davalı ... adına tahsisen tescil edildiğini, sonrasında yapılan araştırma ile davalı adına herhangi bir yasal evraka rastlanılmadığı ve taşınmaz üzerinde herhangi bir yapının da bulunmadığının tespit edildiğini, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve davalının da aralarında bulunduğu kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını, sahte encümen kararı ile yapılan işlemin yok hükmünde olduğunu ileri sürerek yolsuz tescil nedeniyle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, iyiniyetli olması sebebiyle iktisabının korunması gerektiğini, sahtecilik iddiasıyla ilgili usulsüz işlemlerle bir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, sahtecilik suçundan yürütülen ceza yargılamasının henüz sonuçlanmadığı, davanın erken (zamansız) açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz davacı ... Belediyesine bağlanmadan önce, ... Belediyesi adına kayıtlı iken 25.06.2004 tarihli belediye encümen kararı ile davalı ... adına 18.04.2005 tarihinde tahsisen tescil edildiği, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü başmüfettişliğince yapılan inceleme neticesinde taşınmazın tescile ilişkin belgelerinde hukuki yoksunluğun bulunduğunun tespit edildiği ve tapu kaydının beyanlar hanesine 20.05.2008 tarihinde “tahsis yoluyla yapılan tescil işlemi sahte encümen kararı ile yapılmıştır” şerhinin konulduğu, ilgililer hakkında güveni kötüye kullanma ve evrakta sahtecilik suçundan ... 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/148 Esas sayılı dosyası üzerinden kamu davasının açıldığı ve anılan ceza davasının derdest olduğu anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki; 1580 Sayılı Belediye Kanunun 70 ve 83. maddelerine yorum getiren gerek adli, gerekse idari yargı kararlarında, belediye taşınmazlarının satışına karar verme yetkisinin belediye meclislerine ait olduğu ilkesi benimsenmiş ve yargısal uygulama istikrar kazanmış iken, bu defa 28.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5272 Sayılı Yasa ile 1580 Sayılı Belediye Kanunu iptal edilmiş ve 5272 Sayılı Yasanın 18/e ve 34/g maddesi hükmü ile belediyeye ait taşınmazların satışı yine belediye meclisinin kararına bağlı kılınmış, meclisin kararı doğrultusunda belediye encümeninin tasarrufa yetkili olduğu benimsenmiştir. Aynı ilkeler sonradan yürürlüğe giren 5393 Sayılı Yasanın 18/e ve 34/g maddeleri ile korunmuştur. Ne var ki, bu konuda alınacak meclis kararlarının hangi unsurları kapsaması gerektiği hususu önem taşımaktadır.
    Gerçekten, belediye meclislerinin "belediyenin taşınmazlarının satışına" ya da "belediye başkanınca veya belediye encümenince uygun görülen taşınmazların satışına" şeklindeki genel nitelikte olan ve yetki devri anlamına gelen kararları, hukuki sonuç doğuramaz ve geçerli kabul edilemez. Öyle ise, belediye meclis kararlarına, satılacak taşınmazların ada ve parsel numaraları, mevkii ve yüzölçümleri rayice uygun tahmini bedelleri yazılmalıdır.
    Somut olayda, dava konusu taşınmazın satışına dair belediye meclisi kararı bulunmamakta olup, temlik encümen kararına istinaden yapılmıştır. Yukarıda özetlenen ilkeler gözetildiğinde, somut olaydaki temliki işleme hukuki değer izafe edilemeyeceği gözetilmeden ve sahte olduğu belirtilen encümen kararları nedeniyle açılmış bulunan ceza dava dosyasının sonucu beklenilmeden, davanın erken açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazın sahteliği ileri sürülen belediye encümen kararı ile devrinin söz konusu olamayacağı, taşınmazın encümen kararı ile değil belediye meclis kararı ile devredileceğinin gözetilmesi, ilgililer hakkında açılan ceza dava dosyasının da sonucunun beklenerek, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve değerlendirme yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi