10. Ceza Dairesi 2019/930 E. , 2019/1825 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 01/03/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının durmasına dair Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2017/772 esas, 2018/550 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 07/03/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 15/01/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 29/09/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
2- Şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesine uyarak 14/02/2017 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ettiği ve kendisine burada yazılı olarak yükümlülüklerinin tebliğ edildiği ve yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği,
3- Ancak tedbirin infazı esnasında şüphelinin 17/07/2017 tarihinde yükümlülüklerine aykırı davranması üzerine 24/07/2017 tarihinde meşruhatlı uyarı müzekkeresi tebliğ edildiği,
4- Yapılan bu uyarıya rağmen şüphelinin 30/10/2017 tarihinde tekrar yükümlülüklerine aykırı davranması üzerine TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca “...tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği...” gerekçesiyle kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı,
5- Yapılan yargılama sonucunda, Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2017/772 esas, 2018/550 sayılı kararı ile "sanığın ilk uyarıya uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği” gerekçesi ile “kamu davasının durmasına” karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesine yönelik çağrı yazısının 13/02/2017 tarihinde usulüne uygun olarak aynı konuttaki yakınına imza karşılığı verilmek suretiyle tebliğ edildiği, şüphelinin müracaat etmesi üzerine kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte uygulanmasına karar verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uymamaya ısrar etmesi halinde kamu davası açılacağına dair ihtarı da içeren denetimli serbestlik ve tedaviye ilişkin kuralların 14/02/2017 tarihinde şüpheliye bizzat imzası karşılığı tebliğ edilerek infaza başlandığı, sanığın 17/07/2017 tarihindeki bireysel görüşmesine katılmayarak denetim planına uymadığından bahisle 24/07/2017 tarihinde yapılan tebligat ile, bir kez daha ihlal yapıldığı takdirde yükümlülüklere uymamakta ısrar etmiş sayılacağına dair uyarı yazısının sanığa tebliğ edildiği halde sanığın belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 30/10/2017 tarihindeki bireysel görüşmeye de katılmaması nedeniyle sanık hakkında kamu davası açıldığı nazara alındığında; sanığın denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2017/772 esas, 2018/550 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve tedavi ile birlikte denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 14/02/2017 tarihinde müracaat etmesi üzerine burada kendisine yükümlülüklerinin yazılı olarak tebliğ edildiği, ayrıca yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar uyuşturucu madde kullanması halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği, dolayısı ile birinci uyarının doğrudan ilgili müdürlükçe yapılmış olduğu,
Ancak bu ihtar ve uyarıya rağmen, şüphelinin 17/07/2017 tarihinde yükümlülüklerini birinci kez ihlal etmesi üzerine, yine yazılı olarak uyarılmasına karar verildiği ve “yeniden yükümlülük ihlali halinde hakkında dava açılacağı” uyarısını içeren bu davetiyenin 24/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, bunun da ikinci uyarı olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak şüphelinin 30/10/2017 tarihinde ikinci kez yükümlülüklerini ihlal ettiği,
Anlaşılmıştır.
Bu hali ile 2 kez uyarılmasına rağmen 2 defa yükümlülüklerini ihlal ettiği görüldüğünden, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulu"nun gerçekleştiği, anlaşıldığından, yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kamu davasının durmasına karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının durmasına dair Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2017/772 esas, 2018/550 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 25.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.