Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/803
Karar No: 2019/6955

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/803 Esas 2019/6955 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/803 E.  ,  2019/6955 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki (asıl davada) tazminat; (birleşen davada) alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı (birleşen dosyada davalı) vekili ile davalı (birleşen dosyada davacı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı(birleşen dosya davalı) asıl davada; davalıya 2008 ve 2009 yıllarında teslim edilen mal ve hizmetler nedeniyle faturalar düzenlendiğini, bu fatura bedellerinden bakiye 47.754,30 TL"nin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara 16.İcra Müdürlüğü"nün 2009/ 16098 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının yetkisizlik itirazında bulunması üzerine dosyanın Bursa 1.İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2010/1020 no"lu esasa kaydedildiğini,takibe dayanak faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğunu,bedellerinin teslim ile ödeneceğinden davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı(birleşen dosyada davacı) asıl davaya cevabında,doğalgaz basınç düşürme ve ölçüm istasyonları imal ettiklerini,davacı ile aralarında sözlü olarak adi ortaklık kurulduğunu, doğalgaz istasyonu kurulumu ile ilgili yapılan harcamalar ile elde edilen kazanç ile ilgili davacı ve şirketlerinin işbirliği döneminde ortak çalışma döneminde ortak çalışma sonucu üretilen istasyon ve diğer imalatın parasal değerinin tespiti ile bu üretim soncu şirketlerinin alacağının tespitini istediğini belirtmiştir.
    Davacı(asıl dosyada davalı) birleştirilen davada,davalı ile aralarındaki ortaklık ilişkisi nedeniyle kendi paraları ile aldıkları 136 kalem malzeme ve tesisat tutarının tespitini istediklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere yapılan harcamalar ve elde edilen kazançlar ile ilgili şimdilik 10.000 TL"nin davalıdan tahsilini istemiş; 09.i09.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini toplam 253.990,98 TL"ye yükseltmiştir.Davalı/asıl dosyada davacı) birleşen dosyada cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece; davacı (birleşen davalı)"nın alacağı 44.754 TL"nin, davalı (birleşen davacı)"nın 233,436 TL"den mahsup edildiğinden 185.682 TL yönünden birleşen davanın kabulüne, asıl davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı (birleşen davalı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine
    Dairemizin 09.12.2014 tarih ve 2014/12351 E.-2014/16123 K. sayılı ilamı ile ""taraflar arasında kararlaştırılan doğalgaz istasyon kurulumu ile ilgili sözlü sözleşme içeriğine göre TBK"nun 620 vd.(BK"nun 520 vd.) maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisi bulunduğu,adi ortaklığın 13.08.2009 tarihinde feshedildiği ve eldeki davada adi ortaklığın tasfiyesinin talep edildiği,taraflar arasındaki uyuşmazlığın bozma ilamında açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözümlenmesi gerektiği,kabule göre de,asıl davada davacının işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı talepleri hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmeden asıl alacak miktarının birleşen davada belirlenen alacak miktarından mahsup edilerek asıl davanın reddine karar verilmesi doğru değilse de,bu talepler adi ortaklığın tasfiyesi sırasında değerlendirileceğinden bozma nedenine göre bu hususa işaret edinilmekle yetinildiği"" gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında kararlaştırılan doğalgaz istasyon kurulumu ile ilgili sözlü sözleşme içeriğine göre TBK"nun 620 vd.(BK"nun 520 vd.) maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, adi ortaklığın 13.08.2009 tarihinde feshedildiği ve davada, adi ortaklığın tasfiyesinin talep edildiği ve birleşen dosyada da alacağın mahsup işleminin tasfiye sırasında çözüleceğinden asıl dava ve birleşen dava yönünden adi şirketin tasfiyesinin zorunlu olduğu, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, dava konusu adi şirketin niteliği değerlendirilerek 3 kişilik tasfiye memuru belirlendiği ve adi şirketin malvarlığı dikkate alınarak TBK 644. Maddesi gereğince taraf vekillerince müteselsilen 4 haftalık kesin süre içinde tasfiye memuru ve tasfiye giderinin yatırılması süre verilmesine rağmen yatırılmadığı ve kesin süre içinde delil avansının yatırılmamasının taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan, taraflarca davanın ve birleşen davanın ispat edilemediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Dava;asıl ve birleşen davada adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı tazminat ve alacak istemine ilişkindir.
    Mahkemece,her ne kadar bozma ilamına uyulduktan sonra taraf vekillerince müteselsilen 4 haftalık kesin süre içinde tasfiye memuru ve tasfiye giderinin yatırılmadığı gerekçe gösterilerek her iki davanın da reddine karar verilmiş ise de,6100 sayılı HMK’nun‘’Resen yapılması gereken işlemlere ilişkin giderler ‘’ başlığı altında yer alan 325. maddesinde ise, ‘’Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir. ‘’ düzenlemesine yer verilmiştir.
    Eldeki somut olayda mahkemece her ne kadar tarafların verilen kesin süreye rağmen gerekli tasfiye memuru ücretini yatırmadıkları gerekçe gösterilerek davanın HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de,mahkemece tasfiye memuru re’sen görevlendirilmiş olmakla,eldeki davada 6100 sayılı HMK’nun 325. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği kuşkusuzdur.Bu noktada ise, mahkemece tarafların belirlenen sürede söz konusu işlemlere dair giderleri karşılayamamış olmaları durumunda,ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere tasfiye giderlerinin Hazineden karşılanmasına hükmedilerek,asıl ve birleşen dava yönünden aşağıda açıklanan ilke ve esaslara titizlikle uyulmak suretiyle tasfiye işlemlerinin yapılması gerekirken,verilen kesin süreye rağmen tasfiye memuru ve tasfiye giderinin yatırılmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi