Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14302
Karar No: 2014/24325

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/14302 Esas 2014/24325 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/14302 E.  ,  2014/24325 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
    Tarihi : 27.05.2014
    No : 2011/261-2014/385

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi.. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı, davalı işveren M.. B..’na bağlı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerinde, hizmet akdine tabi usta halı dokuma öğreticisi olarak geçen çalışmaları karşılığında, davalı Kuruma bildirimleri, işveren kayıt ve belgelerindeki toplam aylık çalışma saatleri, 1 gün = 7,5 saat esası üzerinden aylık çalışma gün sayısına dönüştürülerek gerçekleştirilen davacının istemi, anılan dönemde M.. B.. ve Sümer Holding A.Ş. olmak üzere her iki davalının işverenliği altında yılda 360 gün süreyle çalışıldığının tespitine ilişkin olup mahkemece yapılan yargılamada, tanık anlatımlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur.
    Davanın yasal dayanakları, 506 sayılı Kanunun 79/10, 5510 sayılı Kanunun 4/2-f, 86/9., 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 47. maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu ve M.. B.. Kurumlarında Sözleşmeli veya Ek Ders Görevi İle Görevlendirilecek Uzman ve Usta Öğreticiler Hakkında Yönetmelik hükümleri olup usta öğreticilerin çalışma esasları ve çalışmaları sırasında tabi olacakları statü, bu mevzuat kapsamında ayrıntılı düzenlenmiştir. 4857 sayılı Kanunun 13. maddesinde, işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşmenin kısmî süreli iş sözleşmesi olduğu belirtilmiş, 63. maddesinde, genel bakımdan çalışma süresinin haftada en çok 45 saat olduğu, aksi kararlaştırılmamışsa bu sürenin, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanacağı açıklanmıştır. 13. madde hükmü, anılan mevzuattaki düzenlemelere egemen olan ilkelerle birlikte ele
    alındığında, usta öğreticilerin çalışma ilişkilerinde, “tam süreli iş sözleşmesi” olarak nitelendirilmeye olanak verecek bir bağımlılığın bulunmadığı, bunların, öngörülen ve önceden belirlenen süre içerisinde bir çalışma yükümlülüğünü kabullendikleri ve ders saati karşılığında da ücrete hak kazandıkları belirgindir.
    Diğer taraftan, çalışmaların gerçekleştiği işyeri kamu kurumuna ait olmakla, bu tür çalışmaların kayıtlara geçirilip ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğundan, resmi kayıt ve davacının imzasını taşıyan belge içerikleri ile çelişkili tanık anlatımlarına değer verilemeyeceği, tam gün esası ve aylık karşılığı olmayan çalışmaların, günlük çalışma saatine göre ve kısmi zamanlı çalışma olması nedeniyle bu çerçevede değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte bu şekildeki bir çalışma ilişkisinde, tam süreli çalışmaya ilişkin hakların doğduğu kabul edilemez ise de yasa ve sözleşmelerde belirtilen sınırlamalara aykırı, tam süreli iş sözleşmesinin unsurlarının gerçekleştiği bir çalışma durumunun eylemli olarak oluştuğunun iddia edilip kanıtlanması da olanaklıdır. Ancak, bu yöndeki iddia, resmi belgelerde belirtilen ders saatlerinden sonra kursta kalmanın haklı gerekçesinin bulunması ve tam süreli (ayda 30 gün süreyle) çalışma olgusu, hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin niteliği gözetilerek araştırılmalı, resmi kurum niteliğine sahip işveren yönünden ücret ödemelerinin kayıtlara dayalı olması gerektiği dikkate alınmalı, günlük plân defterleri, yoklama ve ders defterleri içerikleri ile Kurum kayıtlarına yansıyan bilgilerin aksinin kanıtlanmasına yönelik delillerin hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı denetlenmelidir.
    Ayrıca 506 sayılı Kanunun 2. maddesinde, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu Kanuna göre sigortalı sayılacakları, 4. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasında 2. maddede belirtilen sigortalıları çalıştıranların işveren, 5. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasında, 2. maddede belirtilen sigortalıların işlerini yaptıkları yerlerin işyeri olduğu belirtilmiş, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 4., 11., 12. maddelerinde de benzer düzenlemeler yapılmıştır.
    Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, 18.11.1994 tarihli M.. B.. ile Sümer Halı A.Ş. Genel Müdürlüğü İşbirliğinde Halıcılık Ve Kilimcilik Kursları Düzenlenmesine Dair İşbirliği Protokolü ve Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü ve 17 İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlükleri İle Sümer Holding A.Ş. Diyarbakır Bölge Müdürlüğü arasında düzenlenen 04.11.2009 tarihli Protokol hükümleri kapsamında, uyuşmazlık konusu süre gerekirse dönemlere de ayrıştırmak suretiyle çalışmaların işyeri olarak nerede gerçekleştiği, hizmet akdinin tarafının ve böylelikle işverenin/işverenlerin kim olduğu belirlenmeli, hizmetlerin anılan davalılar arasında düzenlenen protokollere dayanması, buna göre usta öğreticiler ile ilgili yükümlülüklerin Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerine yüklenmesi, Bakanlığın ödeneğinin bitmesi durumunda usta öğreticilerin ücretlerinin Sümer Halı Genel Müdürlüğü tarafından ödeneceğininBelirtilmesi karşısında, söz konusu davalılar arasındaki hukuki ilişki açıklıkla ortaya konulmalı, buna ilişkin varsa diğer bilgi ve belgeler getirtilmeli, aralarında asıl işveren - alt işveren veya vekalet ilişkisinin olup olmadığı, Sümer Holding A.Ş. bünyesinde geçtiği ileri sürülen çalışmalarla ilgili görevlendirmelerin kim tarafından yapıldığı, hizmet yerine getirilirken emir ve talimatların kimden alındığı, izin, sevk vb. işlemlerin kim tarafından gerçekleştirildiği, yapılan iş ve çalışma şekli ile ilgili tasarrufta bulunma yetkisinin kimde olduğu, hizmetlerin ayrı ayrı her iki işverene bağlı olarak geçip geçmediği hususları saptanmalıdır.
    Öte yandan, HMK 31 maddesi uyarınca davaya ve uyuşmazlığa konu olan dönemler, davacı sigortalının buna ilişkin talebi de açıklattırılmak suretiyle tereddüde mahal vermeksizin belirlenmeli ve bu belirleme yapıldıktan sonra, çalışma saat ve süreleriyle ilgili olarak ise açıklanan kanıtlama yöntemi izlenerek irdeleme yapılmalı, ders ve yoklama defterleri, ücret bordroları, puantaj kayıtları, ödeme belgeleri vb. yazılı deliller getirtilmeli, günlük ve haftalık çalışma saatleri tespit edilmeli, resmi belgelerde belirtilen ders saatlerinden sonra kursta kalmanın haklı gerekçesinin bulunup bulunmadığı yöntemince değerlendirilmeli, toplanan kanıtlardan elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular ile yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu tanık anlatımlarına dayanılarak istemin kısmen kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya ve davalı Sümer Holding A.Ş."ye geri verilmesine, 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi