Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1008
Karar No: 2019/6960
Karar Tarihi: 23.09.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/1008 Esas 2019/6960 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/1008 E.  ,  2019/6960 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı şirketin 01/12/2012 tarihinde yenilenen kira sözleşmesi ile kiracı olarak kullandığı iş yerinde 16/08/2012 tarihinde yangın çıktığını, bunun üzerine Karşıyaka 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/112 D.iş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, maddi zararlarının 1.750.000 TL olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bu miktar alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,12/09/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile alacağa hasar tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 1.739.548.80.-TL"nin 12/09/2012 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş ,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir .
    Anılan karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2015/ 8055 Esas - 2016/ 3905 Karar sayılı ve 12/05/2016 tarihli kararı ile; " ... Davada dayanılan ve hükme esas alınan 1/12/2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralanan 16/8/2012 tarihinde fabrikanın ikinci katındaki imalat bölümünde seyyar vernik aktarma pombasının çalıştırılıp vernik aktarımı sırasında elektrik moturundan çıkan kıvılcımların kolay yanıcı verniği tutuşturması sonucu tamamen yanmıştır. Mahkemece kiralananın başında yapılan keşif sonucu alınan 27/01/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın değerinin 1.739.548,80 TL olduğu belirtilmiştir. Tarafların itirazı üzerine alınan 22/08/2014 tarihli ikinci bir bilirkişi raporunda ise dava konusu taşınmazın yeniden inşaa edilmesi halinde maliyetin 1.708.060 TL olduğu belirtmiş olup her iki rapor arasında çelişki bulunmaktadır. Davalı ikinci bilirkişi raporuna itiraz etmiş ancak itirazları mahkemece hüküm yerinde değerlendirilmeden ve bilirkişi raporları tartışılmadan birinci rapora göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, davalının itirazları da değerlendirilerek bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden
    uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yapılması, belirlenecek duruma göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca davacı şirket yangın nedeniyle maddi zararının 1.000.000 TL"sını sigorta şirketinden tahsil ettiğine göre yapılan ödeme mahsup edilerek karar verilmesi gerekirken infazda değerlendirilmek üzere karar verilmesi de doğru değildir... " gerekçesi ile bozulmuş; mahkemece, bozma kararına uyulmuştur. Mahkemece keşif yapılmış, makine mühendisi, avukat, inşaat mühendisi bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulunun hazırladığı rapor dayanak alınarak hüküm oluşturulmuştur .
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 1.707,60 TL"nin 12/09/2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş ,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-)Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10/04/1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.
    Somut uyuşmazlıkta; mahkeme kararının gerekçe kısmında “ 1.708.060.00.-TL alacağın hüküm altına alınmasına karar verildiği " belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında " 1.707.60.-TL"nin" hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, gerekçe ile hüküm arasında çelişki olması sebebiyle verilen kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-) 6100 sayılı HMK.nın 297. maddesi gereğince; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre; hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, ne kadarının reddedildiği, davalının neye mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
    Somut olayda, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmemesi de isabetli bulunmamıştır .
    3-)Bozma nedenlerine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir .
    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. Başkan










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi