(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/17991 E. , 2012/3870 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
İş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının 23.12.2009 tarihinde yapılan fabrika içi denetim sonucunda tespit edildiği üzere şirkete ait alet ve edavatları yetkililerin bilgisi dışında gereksiz yere şahsi dolabında saklamak suretiyle iş akışını engellediği ve ihtiyaç duyulması nedeniyle şirket tarafından bu malzemelerin yeniden satın alınmaları nedeniyle şirketin maddi ve manevi olarak zarar uğratıldığı iş sözleşmesinin Kanun"un 25/II maddesi gereğince haklı olarak sonlandırıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece işveren tarafından yapılan feshin geçerli sebebe dayanmadığını belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı Kanun"un 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda davacı işçinin davalı işyerinde 04.03.2008-30.12.2009 tarihleri arasında ayarcı, bakımcı olarak çalıştığı, davacının görevine işveren tarafından 30.12.2009 tarihli fesih bildirimi ile son verildiği fesih gerekçesinde 23.12.2009 tarihinde yapılan fabrika içi denetim sırasında davacı dışında başka işçilerinde kullanımında olan 132 parça alet ve aparatın davacının şahsi dolabında bulunduğu bunların bir kısmının yurtdışından siparişle getirtilen parçalar olduğunu bunların ortadan kaybolması nedeniyle hem müşteri siparişlerinin geçiktiği hemde yeniden satın alınmaları dolayısıyla şirketin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek 4857 sayılı Kanun"un 25/II maddesi uyarınca haklı sebeple sona erdirilmiştir. Dosyada yer alan 23.12.2009 tarihli tutanak içeriği ve yeminle dinlenen davalı tanığı anlatımları ve davacının olayla ilgili 25.12.2009 tarihli savunma içeriğinden 132 parçanın davacının şahsi dolabında olduğu açıktır. Bu durum iş akışını ve üretimi engelleyici niteliktedir. 4857 sayılı Kanun"un 25 II-(h) bendinde, belirtilen şekli ile haklı fesih oluşturacak boyutta olmasa bile geçerli feshin nedenlerini oluşturacak nitelikte olduğu açıkça ortadadır. Bu durumda feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
4857 sayılı Kanun"un 20/3 maddesi uyarınca mahkeme kararı bozularak Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 18,40 TL harçtan peşin alınan 17,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,25 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarını kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça yapılan 325,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200.00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 12.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.