20. Hukuk Dairesi 2016/7897 E. , 2018/3419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine-Orman Ve Su İşleri Bakanlığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekilinin 22/03/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile; ... Orman Bölge Müdürlüğünce ... ili, ... ilçesi, ... köyünde, 6831 sayılı Orman Kanununun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesine göre yapılan çalışmalar neticesinde, 153 ada 14 parsel sayılı taşınmazın orman sınırı dışına çıkarıldığını, oysa; bu taşınmazın fiilî olarak orman olduğunu, 1988 tarihli memleket haritasının da bu yerin orman olduğunu teyit ettiğini, açıklanan sebeplerle; çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanununun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi gereği orman sınırı dışına çıkarılma işleminin iptalini ve taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacı ... Yönetimi"nin davasının kabulü ile, 153 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 2/B maddesine göre yapılan tespitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapu siciline tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 11.03.2015 tarih ve 2015/2974-1451 E.K. sayılı kararı ile özetle “Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 30. maddesi 4. bendi (a) fıkrasında açıkça mahkeme kararı ile orman sayılan alanlarda dahi 2/B uygulamasının yapılabileceği kabul edilmiştir. Ancak, bunun için, taşınmazların dava tarihindeki eylemli durumuna göre orman sayılmış olmaması gerekir.
Somut olayda; mahkemece, keşif yapılarak taşınmazların hali hazırdaki eylemli durumu ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden olup olmadıkları araştırılmamıştır.
O halde; mahkemece, 1982 tarihine en yakın tarihli memleket haritasının yapımına esas olan hava fotoğrafı ve memleket haritası getirtilip bilirkişi eliyle incelenmeli ve dava konusu taşınmazlarla ilgili 2/B alanlarında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereği kadastro çalışmalarının yapılıp yapılmadığı sorulmalı, yapılmışsa dava konusu 2/B alanlarında belirlenen parsellere ait kadastro tutanakları getirtilmeli ve bu tutanaklarda kullanıcı olarak beyanlar hanesinde ismi yazan kişiler tesbit edilerek bu kişiler davaya dahil edilmeli ve halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memuru oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşif ve alınacak raporlar ile dava konusu taşınmazların orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki -2- 2016/7897-2018/3419
ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkinlik, verimlilik ve kârlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmazlar üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği hususları değerlendirilmeli; dava konusu taşınmazların doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak yitirip yitirmediği incelenerek bu olgular tartışılmalı ve orman niteliği kaybolmuş ise, çekişmeli bölümler üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların sayısı ve yaşları kesin olarak saptanmalı, çekişmeli taşınmazların hükmen orman yapıldığı kadastro dosyaları da getirtilerek yapılacak keşifte somut olgulardan faydalanılmalı, çekişmeli taşınmazların nitelik yitirip yitirmediği bilimsel metodlarla kesin olarak saptanmalıdır.
Kabule göre de; davanın, 2/B uygulamasının iptaline ilişkin olduğu kabul edilerek dava konusu edilen taşınmazlar yönünden 2/B uygulamasının iptali ile yetinilmesi gerekirken, mahkemece, zaten hükmen orman olarak kesinleşen parseller hakkında mükerrer sicil oluşturacak şekilde yeniden tescili yönünde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.” gereğine değinilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davalı Bakanlık aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine,...ili, ... ilçesi ... köyü, 153 ada 14B sayılı parsel yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, askı ilân süresi içinde açılan 2/B uygulamasına itiraz niteliğindedir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış ve 18.07.2008 tarihinde kesinleşmiştir. 05.03.2013 tarihinde ilân edilen ve dava nedeniyle kesinleşmeyen 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece bozma kararına uyulmasına karar verildiği halde bozma gerekleri tam yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; eldeki dava Orman Yönetimince açılan ve orman kadastrosu sırasında 2/B parseli olarak işlem gören dava konusu taşınmazların 2/B uygulamasına itiraza ilişkin olup, Dairenin bozma kararında çekişmeli taşınmazların 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirip yitirmedikleri ve dolayısıyla 2/B parseli niteliğinde olup olmadıklarının tespiti için 1982 tarihine en yakın tarihli memleket haritaları ve hava fotoğraflarının bilirkişiler marifetiyle incelenmesi ve taşınmazların niteliğinin kesin olarak belirlenmesi gerektiği vurgulandığı halde bozma sonrası yapılan yargılamada hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda taşınmazlara uygulanan hava fotoğrafının tarihi belirtilmemiş, 1988 tarihli memleket haritası üzerinde taşınmazların nitelikleri araştırılmış, fen bilirkişi tarafından yapılan incelemede ise 1985 tarihli hava fotoğrafının incelendiği anlaşılmış, bu haliyle çekişmeli taşınmazların 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğinde olup olmadıkları hususunda yapılan araştırma yeterli görülmemiştir.
O halde; mahkemece 31.12.1981 tarihine en yakın tarihli memleket haritasının yapımına esas olan hava fotoğrafı ve memleket haritası getirtilip halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşif ve alınacak raporlar ile dava konusu taşınmazların orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkinlik, verimlilik ve kârlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmazlar üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği hususları değerlendirilmeli; dava konusu taşınmazların doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak yitirip yitirmediği incelenerek bu olgular tartışılmalı ve orman niteliği kaybolmuş ise, çekişmeli bölümler üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların sayısı ve yaşları kesin olarak saptanmalı, çekişmeli taşınmazların nitelik yitirip yitirmediği bilimsel metodlarla kesin olarak saptanmalıdır.
-3- 2016/7897-2018/3419
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve hatalı gerekçeler ile hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.