(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2012/2313 E. , 2012/4057 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, yaşanan ekonomik krizden davalı şirketin büyük bir ölçüde etkilendiğini, son yıllarda bilançolarında zarar ettiğini, bu zararlar nedeniyle çeşitli önlemler alındığını, bu önlemler ile küçülen üretim hacmi neticesinde büyük bir istihdam fazlası oluştuğunu, davalı iş yerinin elinden geldiği kadar hizmet akitlerini feshetmemeyi tercih ettiğini, oluşan fazlalık ve fazla işçilik maliyetleri nedeni ile davalı iş yerinin 2009 yılında personeline zam yapmadığını ve fazla mesaileri de kaldırdığını, kendi isteği ile ayrılmak isteyen personellere öncelik tanıdığını ve sözleşmeleri ikale ile ortadan kaldırdığını, istihdam fazlalığının olabildiğince benzer, yakın işlere kaydırıldığını, bir kısım personelin de görev yerinin değiştirildiğini, 2008 yılından 2009 yılına geçerken 90.000 ton civarında olan üretim miktarı satışları, iade oranlarının yüksekliği nedeniyle 60.000 ton civarına indirilerek üretimin azaltıldığını, 2009 yılında Manyas/Balıkesir fabrikasında Nisan-Ekim ayı döneminde 6 aylık şekilde mevsimsel çalışma düzenine geçildiğini, Turgutlu/Manisa fabrikasında ise üretim faaliyetlerinin sonra erdirilmesine, fabrikadaki mevcut üretim hatları makine ve ekipmanları ile birlikte veya ayrı-ayrı olarak satılmasına karar verildiğini, sonuç olarak iş gücü fazlalığı sebebiyle davalı şirketin sözleşmeleri feshedilen işçileri diğer işletmelerde istihdam etme olanağının da kalmadığını, feshin işletme ve işyeri gereklerinden kaynaklanan nedenlere dayandığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dosya üzerinden alınan bilirkişi raporuna itibar olunarak davanın kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 04/10/2010 günlü kararı ile "Dosya içeriğine göre davalı işveren işletme dışından kaynaklanan nedenlerle Turgutlu işyerinde fabrikanın kapatılması, buradaki bazı makinelerin satılması ve bazılarının nakledilmesi, Manyas işyerinde mevsimsel çalışmaya geçilmesi yönünde işletmesel kararlar aldığı ve bu kararlar doğrultusunda, 23.10.2009 tarihinde Toplu İşçi Çıkarma kuralına uygun olarak kurumlara Turgutlu fabrikasında 88, Manyas fabrikasında 52 ve Torbalı fabrikasındada 22 işçi çıkarılacağını bildirmiştir. Keza emsal davada bilirkişi raporuna göre davalıya ait işyerlerinde kapatılan işyeri dahil fesihten önce son 4 ayda tüm işyerlerine taşeron işçileri alındığı, fesihten sonrada özellikle Torbalı işyerine aynı şekilde çok sayıda taşeron işçisinin işe başlatıldığı tespit edilmiştir. Öncelikle bazı işyerlerinin kapanması, bazı işyerlerinde sezonluk faaliyete geçilmesi nedeni ile işyerinde istihdam fazlası meydana geleceği açıktır. Ancak gerçekten işyerinin kapanıp kapanmadığının, sezonluk çalışmaya geçilip geçilmediğinin ve bunun iş gücü fazlalığına neden olup olmadığının, alınan bu işletmesel kararın tutarlı şekilde uygulanıp uygulanmadığının, özellikle fesihten sonra yeni işçi alınıp alınmadığının, feshin kaçınılmaz olup olmadığının belirlenmesi yönünden davacının nakle tabi tutulan işçiler gibi diğer işyerlerinde somut olarak değerlendirme olanağının olup olmadığının, işten çıkaracakları belirlemede bir kural bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Diğer taraftan davalının taşeron sözleşmeleri de getirtilerek, bu sözleşmelerin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6-7 maddesi kapsamında incelenmesi ile asıl alt işveren ilişkisinin olup olmadığı, yasaya uygun kurulup kurulmadığı, asıl alt işveren ilişkisi yasal unsurlarını taşımıyor ise davacının bu işte çalıştırılıp çalıştırılamayacağı da feshin kaçınılmazlığı yönünden açıklığa kavuşturulmalıdır.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu kapsamda, davalı ile taşeron firmalar arasında aktedilmiş bulunan sözleşmeler getirtilerek incelenmiş, taşeronluk sözleşmelerinin 2006 yılından itibaren olanlarda, taşerona üretim faaliyetinin de verilmesinin İş Kanunu’nun düzenlemesine aykırı olduğu, bu ilişkinin muvazaaya dayandığı belirlenmiştir. Raporda ayrıca, İzmir 6. İş Mahkemesi’nin 2009/878 Esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporundaki yapılan tespitlere değinerek davalı şirketin Manyas işyerinde mevsimlik işçiliği kabul etmeyerek tarihinde 25.11.2009 tarihinde salça imalat teknik personellerinin iş sözleşmesinin feshedilmesiyle fesih tarihi olan 01.12.2009 tarihi itibari ile boşalan kadroların davacıya teklif edildiği ispatlanmadığından son çare olma ilkesine uygun davranılmadığı görüşü bildirilmiştir. Mahkemece, işverene ait Manyas’taki fabrikada davacı ile aynı ünvanı taşıyarak çalışan bir kısım personelin iş sözleşmelerinin mevsimlik çalışmaya geçmeyi kabul etmemeleri sebebiyle feshedildiği, davacının iş sözleşmesinin feshi tarihinde Manyas’taki fabrikada sözleşmeleri feshedilen bu işçilerin kadrolarının boş bulunduğu, davacıya bu boş kadrolar nedeniyle teklifte bulunulmadığı, emsal nitelikteki İzmir 6. İş Mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararların onandığı göz önünde bulundurularak bu şekilde feshin son çare olması ilkesine uygun davranılmadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının çalışmakta olduğu işverene ait Turgutlu fabrikası kapatılmış, üretimi sona ermiş, Manyas fabrikası tam yıldan yarım yıllık (mevsimlik) üretime geçmiştir. Fesihten sonra yeni işçi alınmadığı sabittir. Davacının taşeron tarafından yürütülen işlerde görevlendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. Manyas fabrikasında ekonomik zorluklar nedeniyle yarım yıllık üretime geçilmiş, burada çalışan 28 kişi yarım yıllık çalışmayı kabul etmediğinden iş akitleri sona erdirilmiştir. Mahkemece Manyas fabrikasında davacıya uygun boş kadrolar olarak değerlendirilen söz konusu pozisyonlar da feshe dayalı olarak meydana gelmiştir. Davacının çalıştığı işyeri kapanmış olup, çalıştırılabileceği Manyas fabrikasında da akdin fesih tarihinde davacının çalışabileceği boş kadro mevcut değildir. Davacının çalıştığı kapatılan fabrika dışında, işverenin davacıyı değerlendirebileceği bir başka iş imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerekir. İşe iade isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde işe iadeye karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 67,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 13/03/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.