21. Hukuk Dairesi 2017/6668 E. , 2018/9377 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi ve davalılardan ... vekilince duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının geçirdiği 14.09.2012 günlü kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa"nın 11. maddesinden ( 5510 sayılı Yasa"nın 13.maddesinden ) kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, iş kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması ( hizmet akdi ile çalışması) 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 29/03/2013 tarihli müfettiş raporu ile; davacının 10/09/2012-12/09/2012 tarihleri arasında davalı işyerinden hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı, sonrasında herhangi bir çalışmasına rastlanılmadığı bu nedenle olayın iş kazası olarak değerlendirilmediği, Mahkemece de Dairemiz 06/10/2016 tarih 2015/20691 E ve 2016/12195 K sayılı bozma ilamı sonrası tanık beyanlarına göre yazılı şekilde davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kamu düzenine ilişkin bu tür davalarda mahkemece gerçek durumun resen araştırılıp sonuca gidilmesi gerekir.
Somut olayda kazanın meydana geldiği inşaatın ...... işinin kime yaptırıldığı araştırılmadan ... ve ...’ün hizmet cetvelleri getirtilmeden davalı şirket ve inşaatı yaptığı belirtilen ...... şirketi bordro tanıkları dinlenmeden ve iki şirket arasında organik bağ araştırılmayarak gerçek işveren tespit edilmeden karar verilmesi hatalıdır.
Yapılacak iş;
1- ...... şirketi ve davalı ...... İnşaat Ltd. Şti ticaret sicil kayıtlarını getirtmek , şirketler arasında organik bağ olup olmadığını araştırmak,
2- ...... şirketi ve davalı şirketin bordrolarını getirtmek ve resen tespit edilen bordro tanıklarını dinlemek kazaya ilişkin beyanlarını almak,
3- ... ve ...’ün hizmet cetvellerini getirtmek kaza döneminde hangi işveren nezdinde çalıştıklarını tespit etmek,
4- ...... şirketinin yetkilisi dinleyerek kazanın meydan geldiği inşaatta ...... işinin kime verildiğini, kim tarafından yapıldığını sormak, ayrıca inşaat sahibinin ...... da çatlak olduğunu belirtmesi sonrası iş için kimi görevlendirdiğini sormak, beyanlarını almak,
Davacının denetmene “inşaata kendisini ...’ın gönderdiği” ifadesi, inşaat sahibinin polis merkezinde “ ...... dairenin tuvaletinin ......ının çatladığını gördüm ve ...... şirketinden değiştirilmesini istedim” ifadesi Mahkemede ise Hüseyin ve Vedat’ın ...... şirketine de ...... şirketine iş yaptıkları yönündeki ifadeleri de dikkate alındığında ... ve ...’ün de işveren konumunda olup olmadığı değerlendirilerek, gerçek işverenin şahıslar veya şirketlerden hangisi olduğunu tespit etmek ve gerekirse davaya dahil ederek yukarıdaki tüm araştırmalar sonrası toplanan delillerin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."ne iadesine, 17.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.