Davacı vekili, davacının işverenin değişik güvenlik şirketlerinde sigortalı gösterildiğini, oysa tüm sürede aynı işi Yenimahalle Belediyesinde yaptığını, 20.07.2009 günü çalışırken rahatsızlanınca vizite kağıdı verilerek hastaneye gönderildiğini, 20 gün istirahat verildiğini, rapor bitimi işyerine alınmadığını, sözleşmesinin feshedildiğinin sözlü olarak söylendiğini, davacının  düzenli olarak işine devam ettiğini, 11.07.2009 ve 13.07.2009 tarihli tutanakların fesihten sonra düzenlendiğini belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket ile Yenimahalle Belediyesi arasında 77 kişi ile güvenlik hizmeti sağlanması için 17.02.2009 tarihinde sözleşme imzalandığını, davacının 11.07.2009 tarihinde işe gelmediğini, tutanak tutulduğunu, savunması için süre verildiği halde savunma vermediğini, 13.07.2009 tarihinde bu tutanağı dosya içinden alarak güvenlik bürosundan ayrıldığını, kılık kıyafet yönetmeliğine de aykırı davrandığını, işine bu tavırları ve işe gelmemesi nedeniyle son verildiğini  savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı şirketin, Yenimahalle Belediyesinin güvenlik işini 77 personel ile üstlenmiş olduğu, işyeri güvenlik sorumlusu iki personel tarafından davacı hakkında 11.07.2009 ve 13.07.2009 tarihlerinde iki tutanak tutulduğu, savunması istendiğinde vermediği, davacı tanıkları rapor sonrası iş sözleşmesinin feshedildiğini beyan etmişse de, davalı tanıklarının aynı zamanda işçinin kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davranışları olduğunu da belirttiği, davacının istendiği zaman savunma vermediği, işverenin güvenini sarsacak şekilde davranışlarda bulunduğu, kıyafet yönetmeliğine uymadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin feshine ilişkin yazılı bir bildirim yapılmamış, davalı tarafça haklı fesih nedenine dayanılmıştır. İşveren tarafından, işçinin kılık kıyafet düzenlemesine uymadığına dair tutanak ile bu tutanağı dosyaları  karıştırarak  aldığına,  nedeni  sorulduğunda   “kimse  bana  tutanak
tutamaz, ben göreve gelirim, kimse bana karışamaz” dediğine, kendisinden 11.07.2009 tarihli tutanak istendiğinde “hayır ben tutanağı vermiyorum, çekil başımdan git, ben şirketten emir ve talimat almam, şirket müdürleri de kim oluyor” dediğine ilişkin tutanaklar sunulmuştur. Mahkemece bu tutanakların imzacısı olan kişiler re’sen dinlenerek uyuşmazlık aydınlatılmalıdır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.