3. Hukuk Dairesi 2018/8000 E. , 2019/7069 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali ve tenkis davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 24/09/2019 tarihinde davacılar vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar ...,... ; mirasbırakan ..."in Ceyhan 2. Noterliğince tanzim edilen 25/12/2002 tarihli ve ...yevmiye sayılı vasiyetnamesi ile bazı malları üzerinde kardeşleri olan davalılar ...,... lehine tasarrufta bulunduğunu, mirasbırakanın ruhsal problemleri nedeniyle tedavi gördüğünü, ayrıca mirasbırakanın yanında kaldığı davalıların baskısı nedeniyle vasiyetnameyi tanzim ettiğini ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini talep etmişlerdir.
Birleşen 2007/267 Esas sayılı davada, davacılar ...,...miras bırakanın, aynı vasiyetnamesi ile saklı paylarını ihlal ettiğini ileri sürerek; vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar; asıl ve birleşen davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm; davacı tarafın temyizi üzerine, Dairemizin 03/07/2018 tarihli ve 2016/17658 E. 2018/7467 K. sayılı ilamıyla, asıl ve birleşen dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; mirasbırakanın iradesini sakatlayan herhangi bir durumun olmadığı, Türk Medeni Kanunu"nun 557 ve devamı maddelerinde sayılan hallerin gerçekleşmediği, tasarruf bilirkişi ile akabinde rapor tanzim eden hukukçu bilirkişiden alınan raporlara göre davacıların saklı paylarının mirasbırakanın temlik dışı terekesinden karşılandığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, yargılama sırasında ölen davacı ... mirasçılarının davayı takip etmelerine rağmen, karar başlığında (mirasçılar ile birlikte) ..."nin davacı olarak gösterilmesinin, maddi hataya dayalı olup mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmış olmasına ve özellikle 19/01/2015 tarihli celsede davacılar vekilinin imzalı beyanıyla, mirasbırakanın vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetinin yerinde olmadığı yönünde bir iddialarının bulunmadığını bildirmiş olmasına göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı tarafın davalı tarafa iadesine karar verilen harca yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
HMK"nın 332 nci maddesi uyarınca, yargılama giderlerinden olan harçların kime yükletildiği ve bunun miktarı, (o davada verilen kararın) hüküm fıkrasında açıkça gösterilir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacılar ...,... tarafından vasiyetnamenin tenfizi istemiyle davalılar ...,... aleyhine açılan 2007/164 E. sayılı davanın, aralarindaki bağlantı nedeniyle vasiyetnamenin iptali istemli asıl dava ile birleştirildiği, 22/11/2011 tarihli celsede vasiyete konu taşınmazların belirlenen değerleri üzerinden eksik harcın yatırılması yönünde verilen ara kararı uyarınca, birleşen vasiyetnamenin tenfizi davası davacıları ...,... vekili tarafından 05/12/2011 tarihinde 27.020 TL harcın mahkeme veznesine yatırıldığı, akabinde mahkemece 05/05/2016 tarihli celsede birleşen vasiyetnamenin tenfizi davasının asıl davadan ayrılmasına ve başka bir esasa kaydedilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece; 05/12/2011 tarihinde yatırılan harcın, (ayrılmasına karar verilen) vasiyetnamenin tenfizi davasında verilecek kararda hüküm altına alınacağı gözetilmeden, işbu davada davalı tarafa iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (5) numaralı "Davalı vekilince yatırılan 27.020,00 TL harcın istek halinde davalı taraflara iadesine," bendinin hükümden çıkartılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.