Adalet Bakanlığının, 07/03/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ..."in mahkûmiyetine ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair İznik Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2018 tarihli ve 2018/173 esas, 2018/308 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/03/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla ...:
1- Sanığın 06/01/2016 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
Ancak tedbirin infazı esnasında sanığın yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesi ile erteleme kararı kaldırılarak yapılan yargılama sonucunda, İznik Asliye Ceza Mahkemesinin 15/02/2017 tarihli ve 2016/466 esas, 2017/79 sayılı kararıyla sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine ve 1 yıl 8 ay denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
2- Daha sonra, sanığın denetim süresi içinde işlediği iddia edilen kasıtlı bir suçtan mahkûmiyet kararının kesinleştiğinden bahisle aynen infaz kararı verilmesi için yapılan ihbar üzerine, dosya yeni esasa kaydedilerek yapılan yargılama sonucunda İznik Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2018 tarihli ve 2018/173 esas, 2018/308 sayılı kararıyla sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 58. maddesine göre tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, İznik Asliye Ceza Mahkemesinin 15/02/2017 tarihli ve 2016/466 esas, 2017/79 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi sebebiyle yapılan ihbar üzerine Mahkemesince aynı dosyadan verilecek ek karar ile anılan erteli cezanın aynen infaz edilmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde yeni esasa kaydedilerek ayrı bir mahkûmiyet hükmü kurulmasında ve erteli cezaya ilişkin bahse konu 15/02/2017 tarihli kararın da tekerrüre esas alınmasında isabet görülmemiştir." denilerek, İznik Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2018 tarihli ve 2018/173 esas, 2018/308 sayılı kararının bozulması istenmiştir.

C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkında 15/02/2017 tarihli ilk hükümde yer alan 1 yıl 8 ay hapis cezasının TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ve 1 yıl 8 ay denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, ancak daha sonra sanığın denetim süresi içinde işlediği iddia edilen kasıtlı bir suçtan mahkûmiyet kararının kesinleştiğinin Mahkemesine bildirildiğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 51/7. maddesinde yer alan “Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca Mahkemece yapılacak değerlendirme sonucunda erteli cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında yeniden hüküm kurulması ve yargılama konusu olan 06/01/2016 tarihli suçtan önce adli sicil kaydında kesinleşmiş bir mahkûmiyeti bulunmayan sanığın aynı eylemi nedeniyle verilmiş olan 15/02/2017 tarihli mahkûmiyet hükmü tekerrüre esas alınarak cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi, yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar: Açıklanan nedenlere göre, İznik Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2018 tarihli ve 2018/173 esas, 2018/308 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; bozma nedenlerine göre aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 01.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.