3. Hukuk Dairesi 2018/1340 E. , 2019/7106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 12/06/2005 başlangıç tarihli beş yıl süreli malik olduğu taşınmaz üzerine GSM elektronik haberleşme sistemi kurulması konusunda kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 4. maddesinde, 9.750 USD kira bedelinin üç yıllık peşin ödeneceği hususunun kararlaştırıldığını, buna göre de 16/02/2010- 16/02/2013 yılları için ödemenin peşin olarak yapıldığını, sözleşme süresi bitiminden evvel 11/02/2013 tarihli fesih ihtarı ile sözleşme feshedilerek 16/07/2012 tarihinde GSM elektronik haberleşme sisteminin kiralanandan söküldüğünün bildirildiğini, peşin olarak ödenen kira bedelinden kullanılmayan döneme ilişkin kira bedelinin iadesi talebi, 11/02/2013 tarihli ihtar ile davalıya bildirildiği halde ödeme yapılmadığını belirterek üç yıllık peşin ödenen kira bedelinden kullanılmayan döneme ait 3.627,40 USD"nin söküm tarihi olan 16/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, talep edilen döneme ait kira bedeline ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunduğunu, baz istasyonunun sökülmesi sırasında binanın çatı, bahçe ve duvarlarında oluşan zararların eski hale getirme bedelinin 7.500TL olduğunu, bu masraflara ilişkin dava ve talep hakkını saklı tuttuğunu bildirerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.920,55 USD"nin 18/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Somut uyuşmazlıkta, hüküm fıkrasında iadesine karar verilen kira alacağına işleyecek yasal faiz denmiş ise de; yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı yasanın 4/a - (Ek madde: 14/11/1990 - 3678/30 md.) maddesinde “ Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” şeklinde düzenlemesi mevcuttur. Mahkemece hüküm altına alınan yabancı para için yürütülen faizin 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesine uygun olmaması hatalı olup, bozma sebebidir.
Öte yandan, temerrüdün genel şartları Türk Borçlar Kanunu"nun 117"nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre," Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer." Dosya arasındaki 11/02/2013 tarihli temerrüt ihtarında tanınan süre gözetilerek davalının 18/02/2013 tarihinde temerrüde düştüğü ve bu tarihten itibaren işleyen faize hükmetmek gerekir iken, söküm tarihi olan 18/08/2012 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle " Davanın kısmen kabulü ile 2.920,55 USD"nin 18/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte..." ibaresi hükümden çıkartılarak yerine, " Davanın kısmen kabulü ile 2.920,55 USD"nin 18/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte...." ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.