22. Hukuk Dairesi 2014/12137 E. , 2014/14262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2014
NUMARASI : 2013/723-2014/228
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacın iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık yapmasından dolayı haklı sebeple feshedildiğini savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, işverence davacıya savunma hakkı tanınmadığı, davacının devamsızlığının haklı mazerete dayandığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin izinsiz ve mazeretsiz olarak devamsızlık yapması sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25 II-g. bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
İşçinin işe devamsızlığı, her durumda işverene haklı fesih imkanı vermemektedir. Devamsızlığın haklı bir sebebe dayanması halinde işverenin derhal ve haklı sebeple fesih imkanı bulunmamaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre, davacının davalı şirket işçisi olarak 09.09.2008 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı, 13.09.2013-27.09.2013 tarihlerinde geçerli olmak üzere sağlık raporu aldığı, iş sözleşmesinin, 4857 sayılı Kanun’un 25/II-g maddesi uyarıca 13.09.2013 ve 18.09.2013 tarihli tutanaklara göre devamsızlık yapıldığı gerekçesiyle 25.09.2003 tarihli fesih bildirimi ile feshedildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, devamsızlık yapıldığı belirtilen tarihler arasında işgöremezlik raporu almışsa da davacının aldığı 13.09.2013 tarihli raporu işverene bildirmediği gibi rapor bitiminde 20.09.2013 günü tekrar rapor almış ve bu tarih itibariyle raporlu olup işe gitmeyeceğini de davalıya bildirdiğini ispat edememiştir. İşgöremezlik raporu sebebiyle davacının devamsızlığının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Ancak, makul süre içerisinde işe gelmeme mazeretini işverene bildirmediği anlaşılan davacının eyleminin fesih için haklı sebep ağırlığında olmasa da işveren bakımından geçerli sebebe dayandığının kabulü gerekir.
Bu itibarla işe iade isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde işe iadeye karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 75,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 26.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.