21. Hukuk Dairesi 2017/3430 E. , 2018/9442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalılardan ..., Miltaş İnşaat Tic Ve Madencilik A.Ş. İle ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle, temyiz kapsamı ve nedenlerine göre davacı vekilinin tüm, davalılardan ise ..., ... ile ... Sigorta A.Ş. vekillerinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava 26/05/2004 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı lehine 58.081,20-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 26/05/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ve yine davacı lehine 5.000,00-TL Manevi Tazminatın kaza tarihi olan 26/05/2004 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...Ş dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapamından, Davalı ...Ş’ne ait sanayi sitesi içerisindeki dükkan tadilatı işinin, davalı ... İnşaat Mobilya Oto Tekstil San Ve Tic Ltd.Şti’ne verildiği, iş bu davalı tarafından da, beton temini için yapılan anlaşma gereğince davalı ...’nin şoförü olarak görev yapan ...’ın sevk ve idaresindeki bu şirket adına işletilen beton mikserinin geri manevrası esnasında zeminin çökmesi üzerine aracın arkasında geri manevraya yardım eden davacının ayağının sıkışması neticesinde davacının iş kazası geçirdiği ve %7,1 oranında malul kaldığı, iş kazasının gerçekleşmesinde davacının %5 oranında müterafik kusurunun olduğu, hesap bilirkişiden alınan 14/04/2014 tarihli hesap raporunda asgari ücretin yaklaşık 4,52 katı üzerindeki ücretten yapılan hesabın hükme esas alındığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlığın davacının iş kazasının gerçekleştiği tarihte almakta olduğu ücret noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
İş kazası sonucu maluliyete dayalı maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır.
Öte yandan “usuli kazanılmış hak” kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Somut olayda, davacının “inşaat kontrol teknikeri” olarak çalışırken iş kazası geçirdiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay kararlarında istikrar kazanmış uygulamaya göre hakkaniyete uygun maddi tazminatın tespiti açısından, öncelikle davacının imzasını taşıyan maaş bordrolarının temini, imzalı bordroların temin edilmemesi halinde ise sigortalının olay tarihindeki yaşı, kıdemi ve yaptığı inşaat kontrol teknikerliği işi dikkate alınarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TÜİK ve sendikalı olmayan işçi için sendikalardan bildirilen ücretlerin de tatbike uygun olmadığı gözetilmek suretiyle “sendika haricinde ilgili meslek odalarından” ücret araştırması yapılmak suretiyle davacının alabileceği ücretin belirlenmesi ve usuli kazanılmış hak dikkate alınarak önceki hükümde esas alınan işlemiş devre ileri çekilmemek ve asgari ücretteki farklar rapora yansıtılmamak suretiyle maddi tazminat alacağının belirlenmesi gerekirken; yazılı şekilde davacının kredi çekebilmesi için işveren tarafından kendisine verilen belgede işaret olunan ücrete itibar edilmek suretiyle yapılan hesabın hükme esas alınması hatalı olmuştur.
2- Davalı ...Ş.’nin kazaya sebep olan motorlu aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece sigorta şirketinin poliçe kapsamı doğrultusunda manevi tazminat isteminden sorumlu tutulmaması yerindedir. Bu nedenle bu davalının manevi tazminat alacak kalemi yönünden hesap edilen harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinden de sorumlu olmayacağı yönünde karar verilmesi gerekirken hükümde çelişki oluşturacak şekilde bu alacak kalemlerinden sigorta şirketinin de sorumluluğunu doğuracak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.