3. Hukuk Dairesi 2017/14165 E. , 2019/7119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile 08/10/1997 tarihinde Ankaray istasyonlarına gıda (snack) otomatlarının konularak işletilmesi hususunda kira sözleşmesi imzalandığını, Sayıştay tarafından 2012’de yapılan incelemde; kira sözleşmesi gereğince tüketici enflasyonu oranında yapılması gereken artışların bu oranda yapılmaması nedeniyle davalının kira bedellerini eksik ödediğinin tespit edildiğini, ayrıca 2008 yılında konulan 4 adet ek gıda otomatının kira bedelinin de hatalı hesaplanmasından dolayı devam eden yıllarda da hatalı ve eksik kira bedeli ödenmeye devam edildiğini iddia ederek, 1998 yılı ekim ayından itibaren eksik ödenen 154.614,12 TL kira bedelinin tahakkuk ettiği her aya ilişkin vade tarihlerinden itibaren ticari (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren öngörülen bedelleri süresinde ve muntazam yaptığını, davacı kurumun faturaları kesip gönderdiği ve kendilerinin ödemeleri yaptığını, bu kadar yıl sonra böyle bir dava açılmasının iyi niyetle bağdaşmadığını, tarafların karşılıklı mutabakatı ile bugüne kadar gelindiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı vekilinin 21/02/2013 tarihli süre uzatım isteminde zaman aşımı itirazında bulunmadığı, 07/03/2013 tarihli cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunduğu, ancak duruşmada davacı tarafın davalının yaptığı zaman aşımı itirazına karşılık savunmanın genişletilmesi itirazında bulunmadığı bu nedenle zaman aşımı itirazı nazara alınarak yapılan hesaplamaya göre karar verildiği, buna göre de, davacının davalıdan talep edebileceği herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yürürlükte iken süresinden sonra yapılan zamanaşımı def"ine davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı def"i geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süresinden sonra yapılan zamanaşımı def"inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir.
Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz.
Cevap dilekçesinde zamanaşımı def"i ileri sürülmemiş, süresi içince cevap dilekçesi verilmemiş ve ya süresinde verilen süre uzatım dilekçesi ile zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ise ilerleyen aşamalarda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 141/son maddesi uyarınca zamanaşımı def"i davacının açık muvafakati ile yapılabilir.
Somut olayda dava tarihi 18.01.2013 olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüktedir. Davalı tarafça verilen süre uzatım dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş, böylece süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def’ine davacı taraf muvafakat ettiğini açıkça beyan etmemiştir.
O halde mahkemece zamanaşmı def’inin süresinde ileri sürülmediği dikkate alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yukarıdaki şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.