3. Hukuk Dairesi 2017/13266 E. , 2019/7144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalı ile akdolunan 01/02/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya ait taşınmazın bodrum, 1.2. ve 3. katlar ve çatının tamamının davacı ... Tekstil Ürünleri Gıda İnşaat Otomotiv San. ve Dış Tic.Ltd Şti "ye kiralandığını, diğer davacı ... "nun ise anılan sözleşmeyi müşterek-müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını,anılan sözleşme gereğince müvekkili şirket tarafından davalıya 85.000 TL ödeme yapıldığını, müvekkil şirket tarafından dava konusu taşınmazın iştigal konusuna uygun hale getirilmesi cihetinde yapılması zorunlu tadilatlara ilişkin resmi merciilere başvuru yapılacağı esnada binanın iskan ruhsatının olmadığını öğrendiklerini ve bu durumun davalı kiralayan ile paylaşıldığını, davalı tarafça iskan izninin en kısa zamanda alınması hususunda taahhütde bulunulmuş olmasına rağmen iki ayı aşkın bir zaman diliminde yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, bu sebeple taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshi, müşterek -müteselsil kefaletten kaynaklı sorumluluğunun ortadan kaldırılması, kira sözleşmesine istinaden davalı tarafa ödenen toplam 85.000 TL"nin ödeme tarihinden itibaren değişen ve değişecek faiz oranları uygulanmak suretiyle hesap olunacak avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ,taraflar arasında akdedilen 01/02/2011 tarihli kira sözleşmesinin geçerli olduğunu kira sözleşmesine konu taşınmazın inşaatının bitimi esnasında davacı tarafa kiralandığını, söz konusu taşınmazın iskana bağlı bir sorunu olmadığı gibi,dava dilekçesinde belirtilen hususlara ilişkin olarak taraflarına herhangi bir talepte bulunmadığını ,davacılar tarafından iletilen tek hususun ortaklar arasında yaşanan sorun olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının taraflar arasında düzenlenen 01.02.2011 tarihli kira sözleşmesinin feshine ilişkin talebinin kabulüne, kira sözleşmesinin feshine ve davacının alacak davasının kısmen kabulü ile 10.000. TL"nin 24/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içerisinde bulunan 15.01.2011 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; davalıya ait ... nolu adresteki taşınmazın bodrum, 1.2. 3. katlar ile çatının tamamının davacı ...Tekstil Ürünleri Gıda İnşaat Otomotiv San. ve Dış Tic.Ltd Şti"ye kiralandığı, diğer davacı ... "nun ise anılan sözleşmeyi müşterek -müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, aylık kira miktarının 5.000 TL,yıllık kira miktarının 60.000 TL olarak kararlaştırılmış olduğu anlaşılmıştır. Yine taraflar arasında imzalanan 01.02 .2011 tarihli sözleşmenin incelenmesinde ise davalıya ait ... nolu adresteki taşınmazın bodrum, 1.2.3. katlar ile çatının tamamının davacı ... Tekstil Ürünleri Gıda İnşaat Otomotiv San. ve Dış Tic.Ltd Şti "ye kiralandığı, diğer davacı ... "nun ise anılan sözleşmeyi müşterek -müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı,aylık kira miktarının 14.500 TL,yıllık kira miktarının 174.000 TL olarak kararlaştırılmış olduğu görülmektedir. Dosya kapsamındaki 05.10.2011 tarihli yapı kullanma izin belgesinde de taşınmazın dış kapı nosunun 37-41 olarak belirtildiği görülmektedir.
Dosya kapsamından,taraflar arasında imzalanan 15.01.2011 tarihli sözleşmede aylık kira miktarı 5.000 TL olarak kararlaştırılmış, daha sonra aynı yere ilişkin yeni bir sözleşme imzalanmış, bu sözleşmede aylık kira miktarı 14.500 TL olarak değiştirilmiştir.Bu yön tarafların kabulündedir.
Hal böyle olunca yenilenen kira sözleşmesindeki miktar dikkate alınarak buna göre hesap yapılması gerekirken daha önce düzenlenen sözleşme hükümleri esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı vekili yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.