Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21492
Karar No: 2014/25280

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/21492 Esas 2014/25280 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/21492 E.  ,  2014/25280 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Bakırköy 2. İş Mahkemesi
    Tarihi : 15.07.2014
    No : 2013/359-2014/274

    Dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hakkında verilen boşanma kararı 7.4.2006 tarihinde kesinleşen davalıya yaşamını yitiren babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca gerçekleştirilen işlemle kesilerek, 24.10.2008 –24.1.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği, borcun ödenmemesi sebebiyle davalı hakkında Gaziosmanpaşa 5. İcra Müdürlüğünün 2011/6377 esas sayılı dosyası üzerinden 7.194,12 TL asıl alacak, 1.084,42 TL gecikmiş faiz, 622,65 TL işlemiş faizi alacağı olmak üzere 8.701,19 TL"nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin 25.09.2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından yapılan 26.09.2012 tarihli itiraz üzerine takibin durdurulduğu, süresi içerisinde itirazın iptali talepli işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
    5510 sayılı Kanunun, Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi başlığını taşıyan 59. maddesinde, "Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür.... Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Açıklanan yasal çerçevede somut olay incelendiğinde; davalının babası Ş. Ö.."in ikinci eşi olan 1...6 TC kimlik numaralı S. Ö.."in davalının boşandığı eşi ile fiili olarak beraber yaşadıkları yönündeki Ayancık C. Başsavcılığı ve davacı Kuruma hitaben yazdığı şikayet dilekçesi içeriği, Sosyal Güvenlik Kurumu Kontrol Memurluğu görevlilerince gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen beyanlar ve belirlemeler, komşu tanıkların davalı ve eski eşinin "aynı çatı altında birlikte yaşadıkları" şeklindeki Kurum memurlarına verdiği imzalı beyanı, 7.4.2006 tarihinde boşanma gerçekleşmesine karşın, ilgililerin 7.2.2012 tarihinde yeniden evlendikleri birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu Kurum işlemine dayanak olan kontrol memurunun 21.9.2010 tarihli tutanağının aksinin ispatlanamadığı, hak sahibi davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak beraber yaşadıkları belirgin olup bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi