3. Hukuk Dairesi 2018/1865 E. , 2019/7168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıya ait taşınmazı kiraladığını, taşınmazda tadilat yaptığını, ancak belediyenin ruhsatlarını iptal ettiğini ve başka taşınmaza taşınmak zorunda kaldıklarını beyan ederek; taşınmaza yaptıkları 68.558 TL faydalı-zorunlu masrafın ve taşınmazda meydana gelen değer artışı için şimdilik 1.000 TL nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının taşınmazın durumunu bilerek kiraladığını savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacının tacir olduğu, ruhsat almadan tadilat yapamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 26/01/2017 tarih ve 2017/2259 Esas 2017/683 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin taşınmazdaki değer artışına yönelik temyiz itirazları reddedilerek davacının faydalı ve zorunlu masraf alacağına yönelik olarak; “...Bu durumda, davalı kiraya veren taşınmazın ayıplı olduğunu bildiği halde davacıya kiraya vermekle kusurludur. Kira sözleşmesi süre dolmadan sonlanmıştır. Bu durumda, sözleşmenin kiracı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle, davacı kiracı tarafından yapılan tadilatların zorunlu ve faydalı masraf niteliğinde olup olmadığının saptanarak, zorunlu ve faydalı masraf olduğunun belirlenmesi halinde imalat tarihi itibariyle yıpranma payı düşülmüş bedellerinin kalan kira süresi ile orantılı olarak tesbiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir."" gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmaz yıkılmış olduğundan keşif yapılamamış ve yıpranma payları hesap edilememiş, mahkemenin 2013/59 Değişik İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna itibar
olunarak bu raporda zorunlu ve faydalı masraflarının değerinin KDV hariç 58.100,00 TL olarak belirlendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 58.100,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kural olarak bozma kararına uyulmakla; orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda, lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar. Öte yandan, bozma kararı dışında kalan yönler ise kesinleşir. Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.) Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; Dairemizin 26/01/2017 tarihli bozma ilamında, davacı kiracı tarafından yapılan tadilatların zorunlu ve faydalı masraf niteliğinde olup olmadığı saptanarak, zorunlu ve faydalı masraf olduğunun belirlenmesi halinde imalat tarihi itibariyle yıpranma payı düşülmüş bedellerinin kalan kira süresi ile orantılı olarak tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Ne var ki, mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilememiş, hükme esas alınan raporda zorunlu ve faydalı masraf olduğu belirlenen tadilatların imalat tarihi itibariyle yıpranma payları belirlenmemiş ve bedellerinin kira süresi ile orantılı olarak tespiti yönünde bir hesaplama yapılmamıştır.
Buna göre, mahkemece; uyulan bozma ilamında açıklandığı şekilde bilirkişiden belirtilen hususlarda ek rapor alınarak ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, uyulan bozma kararının gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün HUMK"nun 428 inci maddesi gereğince ikinci bendde açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.