Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2343
Karar No: 2018/2365
Karar Tarihi: 21.05.2018

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/2343 Esas 2018/2365 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Hamide Cüneyd'e ait cesedin bulunamaması ve fiziki olarak ölümüne ilişkin kesin tespit, karine ve otopsi raporunun bulunamadığı gerekçesiyle öldürme suçu isnadının soyut şüphe ve iddiaya dayandığından bahisle, iddianamenin iadesine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin 11/10/2011 tarihli kararında, mağdurun kimliği iddianamede bulunması gereken unsurlar arasında sayılmış olsa da, yapılan bütün araştırma ve soruşturmaya rağmen mağdurun kimliğinin tespit edilememesinin şüpheli hakkında iddianame düzenlenmesine engel teşkil etmeyeceği belirtilmiştir. Bu nedenle, şüphelilerin üzerlerine atılı suçları gerçekleştirdikleri yönünde yeterli şüphe oluştuğu ve maktulün cesedinin bulunamamış olmasının suçun oluşumunu etkilemeyeceği sonucuna varılarak, Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararının kanun yararına bozulması gerektiği kararına varılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170/3, 174/1 ve 170/2 maddeleridir.
1. Ceza Dairesi         2017/2343 E.  ,  2018/2365 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Kasten öldürme ve yağma suçlarından şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21/06/2017 tarihli ve 2017/27971 soruşturma, 2017/6329 esas, 2017/791 sayılı iddianamenin iadesine dair Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/06/2017 tarihli ve 2017/237 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/06/2017 tarihli ve 2017/1128 değişik iş sayılı Kararı ile ilgili olarak;
    Kasten öldürme suçuna iştirak, yağma suçuna iştirak ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından şüpheliler Hüseyin İlhan, Hüseyin Öcalan, Mine İsmail ve Hüseyin El Ahmed haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/06/2017 tarihli ve 2016/2002 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne ve söz konusu kararın kaldırılmasına ilişkin Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 14/07/2017 tarihli ve 2017/3256 değişik iş sayılı Kararına yönelik yapılan incelemede; kanun yararına bozma, Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşen kararların istisnaî olarak Yargıtayca denetlenmesini sağlayan olağanüstü bir kanun yolu olup, olağanüstü ve istisnaî olma özelliğinden dolayı kanun yararına bozma yoluyla bir kararın bozulabilmesi için, mahkemelerin asıl ceza davasını çözmeye devam etmesinin artık imkânsız hâle gelmiş olması veya hukuka aykırılığın giderilebilmesi için kanun yararına bozmadan başka imkân kalmamasının gerekli bulunması ve sorunun yargısal yoldan çözülebileceği anlaşılmakla, söz konusu karar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilmemiştir.
    Somut olayımızda Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesince, suç konusu olan Hamide Cüneyd"e ait cesedin bulunamadığı, fiziki olarak öldüğüne ilişkin kesin tespit, karine ve otopsi raporunun bulunamadığı, bu nedenle öldürme suçu isnadının konusuz olup soyut şüphe ve iddiaya dayandığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği,
    Mağdurun tespit edilememesine ilişkin Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 11/10/2011 tarihli ve 2011/14137-626 sayılı Kararında yer alan, “...her ne kadar, 5271 sayılı Kanunun 170. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde, mağdurun kimliği iddianamede bulunması gereken unsurlar arasında sayılmış ise de; bunun yapılan soruşturma sonucunda mağdurun kimliğinin elde edilmesi durumuna ilişkin olduğu, yapılan bütün araştırma ve soruşturmaya rağmen mağdurun kimliğinin tespit edilememesinin şüpheli hakkında iddianame düzenlenmesine engel durum oluşturmayacağı açıktır. Ceza yargılaması için diğer asli unsurların bulunduğu bir durumda, zorunluluktan kaynaklanan bu eksiklik ceza yargılamasının yapılmasına engel teşkil etmeyecektir...” şeklindeki açıklamalar ve dosyada bulunan diğer deliller özelikle şüpheli ..."in beyanında diğer şüpheli ..."nun maktulü öldürdüğü ve kendisinin de dolaylı yardım ettiği şeklindeki ikrarı karşısında, şüphelilerin üzerlerine atılı suçları gerçekleştirdikleri yönünde kamu davası açılması için yeterli şüphenin oluştuğu, maktulün cesedinin bulunamamış olmasının suçun oluşumunu etkilemeyeceğinden cihetle, iddianamenin iadesi kararına yapılan itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26/09/2017 gün ve 94660652-105-38-9952-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/06/2017 tarihli ve 2017/1128 değişik iş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi