22. Hukuk Dairesi 2013/12716 E. , 2014/14912 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA:Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücretlerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalılara ait işyerinde 09.09.2006-21.09.2010 tarihleri arasında net 825,00 TL ücretle çalıştığını, iş sözleşmesini bir kısım alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı olarak feshettiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalılardan ... Taşımacılık A.Ş. vekili, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-g bendi gereğince haklı sebeple feshedildiğini, davacının kıdem tazminatı talep hakkının bulunmadığını, işyerinde kanuni mevzuata uygun saatlere göre çalışma yapıldığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Diğer davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının aralarında muvazalı bir ilişki bulunan davalı işyerlerinde 09.09.2006-21.09.2010 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle 4857 sayılı Kanun"un 24/2-e maddesi uyarınca haklı sebeple fesih edildiği buna göre davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı şahitlerinin beyanlarına göre, davacının: 09.09.2006 - 17.10.2009 döneminde, haftanın beş günü 07:30-21:30 saatleri arasında, cumartesi günleri ise 07:30-19:00 saatleri arasında çalıştığı, ikibuçuk saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle haftalık çalışmasının (11,5x5 + 9) altmışaltıbuçuk saat olduğu, yirmibirbuçuk saat fazla çalışma yaptığı, 18.10.2009 - 21.09.2010 döneminde, haftanın altı günü 07:30-22:30 saatleri arasında çalıştığı, ikibuçuk saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle haftalık çalışmasının (12.5 x6) yetmişbeş saat olduğu, otuz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ise de, tarafların beyanları, yapılan işin niteliği ve dosya kapsamına göre, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak, davacının günlük üç saat, haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.