3. Hukuk Dairesi 2018/318 E. , 2019/7234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, dava dilekçesinde özetle; davacı ...’nin diğer davacı şirketin çalışanı olduğunu, 01.08.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya ait taşınmazı kiraladığını, kira sözleşmesinin özel şartlar başlıklı kısmının 10. maddesi uyarınca davalıya 10.000 USD teminat ödendiğini, 14.10.2010 tairihinde kiracının görev yeri değişikliği neticesinde yurt dışına gidecek olması sebebiyle kiraya verene kira sözleşmesinin feshine dair ihbarname gönderdiklerini, kiralananın tahliye edileceği 31.12.2010 tarihine kadar işleyecek kiranın peşin ödenen kiradan düşülerek kalan kira bedelinin ve teminatın iadesinin talep edildiğini ancak davalı kiraya veren tarafından eksik iade uapıldığını belirterek 10.000 USD peşin ödenen kira bedeli ve 10.000 USD teminat bedeli olmak üzere toplamda 20000 USD nin ihtarname tebliğinden itibaren işleyecek Merkez Bankasının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranıyla birlikte fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; mecurun anahtarının davalılar tarafından ancak 01 Şubat 2011 tarihinde teslim alınabildiğini, kiracının sözleşmeye aykırı davrandığını, demirbaşların pek çoğunun kullanılamaz durumda olduğunu, bu durumu davacılara bildirmelerine rağmen gereğinin yapılmadığını, anahtar teslim alındıktan sonra mahkeme aracılığı ile tespit yaptırdıklarını, bu tespite göre 13.180,61 TL hasarın ve eksikliğin bulunduğu, bu eksikliklerin tamamlanabilmesi için gerekli olan sürenin 30 gün olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle teminat parasının iade edilememesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığını, ayrıca anahtarın geç teslimi ve 30 günlük tamirat süresi nedeniyle iki aylık kira parasının da iade edilmediğini, davacıların ayrıca iki aylık 1.660,00 TL site aidatından ve tespit masraflarından da davacıların sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taşınmazın hasar bedelinin 13.180,61 TL olduğu, tadilat için 30 günlük süre gerektiği, bu süre içinde davalı kiralayanların bir aylık kira bedeli olan 5.000,00 USD kira parasından mahrum kalacağı, oluşan bu zararların davacı kiracının teminatından mahsup edilmesi gerektiği, davacının taşınmazın kiracı adaylarına gösterilmemesi nedeniyle tazminat talep edilemeyeceği, buna göre davacı kiracının toplam alacak miktarının 9.710,89 TL olduğu gerekçesiyle; davacı ... "in davasının kısmen kabulüne , davacı ... ... Alışveriş Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi bakımından ise kira sözleşmesininin tarafı olmayıp yalnızca kefil olarak yer aldığı ve teminat parasıyla ilgili dava açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davasının usulden reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının ve davacı ... Alş. Hizm. Tic. Ltd. Şti. nin tüm, davacı ...’in sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Dava, peşin ödenen kira bedelinin ve depozito bedelinin iadesi talebine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde yargılamaya hakim olan ilkelerden “taleple bağlılık ilkesi” düzenlenmiş olup buna göre Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Yine aynı kanunun 297. maddesi uyarınca mahkeme tarafından hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında açık ve tereddüte yol açmayacak şekilde karar verilmesi gerekir.
Türk Borçlar Kanunu"nun 99. maddesi (BK"nun 83 md.) uyarınca; konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” Yine aynı konuda Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/12-1072 E.-2013/496 K.sayılı ilamında; "Alacaklının, Borçlar Kanunu"nun 83 ve TTK"nın 623. maddesi uyarınca seçimlik hakkını, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanması halinde, dava konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden alacaklı, bu alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir" denilmiştir.
Somut olayda davacı tarafça dava dilekçesi ile toplam 20.000,00 USD ‘nin davalıya gönderilen Beyoğlu 35. Noterliğinin 27 Ocak 2011 tarih ve... yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya tebliğ tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankasının ABD doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranıyla birlikte fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi talep edİlmesine rağmen mahkemece “Davacı ... "in davasının kısmen kabulüne , 9.710,89 TL"nin 03/02/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurularak HMK’nın 26. maddesine aykırı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda belirtilen ilkeler göz ardı edilerek Türk Lirası üzerinden ve yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının ve davacı şirketin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK" nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.