22. Hukuk Dairesi 2013/12453 E. , 2014/14957 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/03/2013
NUMARASI : 2007/986-2013/34
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı gazete işyerinde basın işçisi olarak 26.02.1994 tarihinden 03.04.2007 tarihine kadar en son genel müdür olarak aylık net 4.000,00 TL ücretle, yemek, yılda üç maaş tutarında ikramiye, vs. sosyal haklarla çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, müvekkilinin basın işçisi olması sebebiyle 5953 Sayılı Kanun"a göre gazetecilere ücretlerini vaktinde ödemeyen işverenler bu ücretleri geçecek her gün için %5 fazlasıyla ödemek zorunda olduklarını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları, ücret, hafta tatili, yıllık izin, fazla çalışma ve bayram tatili ücretlerinin ve ödenmeyen ücret, hafta tatili, fazla mesai ücreti, dini ulusal bayram genel tatil günleri ücreti alacaklarının 5953 Sayılı Kanun"un 14. maddesi gereği ödenmeyen her gün için %5 faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir..
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 31.05.2005 tarihinde emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını ve bu tarihe kadar olan kıdem tazminatı dahil tüm işçilik alacaklarının kendisine ödendiğini, ibraname verdiğini, bu tarihten sonra 02.02.2005 tarihinde tekrar başlayan çalışmasının ise işi kendisinin bırakması sebebiyle son bulduğunu, tekrar başlayan çalışmasında genel müdür olarak görev yaptığını, aynı zamanda şirketin hissedarı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, iddiasındaki fazla çalışma ve diğer çalışmaların konumu itibariyle mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının basın işçisi olduğu, iki dönem halinde çalışması olduğunu, önceki dönem çalışmasının emeklilik sebebiyle ve kıdem tazminatı ödenerek sona erdirildiğini, buna karşılık sonraki dönem çalışmasına ilişkin işverence fesih yapılması ve haklı neden bulunmaması sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatı alacağının olduğu, ayrıca ücret ve yıllık izin ücreti alacağı ile ücret
nevinden alacakların %5 fazlası alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 1. maddesinde, “Bu Kanun hükümleri Türkiye"de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki işçi tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır. Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir” şeklinde kurala yer verilerek Kanunun kapsamı ve gazeteci tanımı ortaya konulmuştur.
Hükümden de anlaşıldığı üzere, gazeteci her şeyden işçi niteliğinde bağımlı bir çalışandır. İşçi ise kısaca iş sözleşmesiyle çalışan gerçek kişi olarak tanımlanabilir.
Somut olayda davacının öncelikle işçi olup olmadığının değerlendirilmesi gereklidir. Davacının mahkemece doğru bir şekilde tasfiye olduğu tespit edilen ilk dönem çalışması 01.08.1996-31.01.2005 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Ancak ikinci dönem çalışması olan 02.02.2005-03.07.2007 tarihleri arasındaki çalışmasında işçi niteliğinde olup olmadığı uyuşmazlık konusudur. Davacı bu ikinci dönem çalışmasından genel müdür olarak görev yapmıştır. Bunun yanında davacının aynı zamanda payların %40’ına sahip şirket ortağı olduğu da görülmektedir. Diğer taraftan davacının bir dönem yönetim kurulu üyeliği ve şirket müdürlüğü de yaptığı da anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi davacının ikinci dönem çalışması bakımından iş sözleşmesinin özellikle hukuki bağımlılık unsurunun bulunmadığı, davalıya davacı arasındaki ilişkinin iş sözleşmesi ilişkisi olmadığı anlaşılmaktadır. Şu halde davacının bu ikinci döneme ilişkin talepleri bakımından davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.