1. Hukuk Dairesi 2016/10489 E. , 2019/6074 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, kök mirasbırakanları ...’ın maliki olduğu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlarını 17.08.1961 tarihinde davaların murisi kızı ...’e satış göstermek suretiyle devrettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davaya konu taşınmazlardan ...,...,...,... parsel sayılı taşınmazların üçüncü kişilere satıldığını, ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazların murisleri ..."ten intikal ve taksim edilmek suretiyle davalılar adına kayıtlı bulunduğunu ileri sürerek ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, üçüncü kişilere devredilen taşınmazlar yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte şimdilik 40.000 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, kök mirasbırakan tarafından murisleri ...’e yapılan satış işlemlerinin gerçek olduğunu, mal kaçırma amacının bulunmadığını, kök mirasbırakanın tüm bakım ve gözetimi ile murisleri ... ve eşi ...’in ilgilendiğini, kök muris adına kayıtlı başkaca taşınmazlarının da bulunduğunu, ayrıca dava konusu taşınmazların aslında murisleri ...’in eşi olan ...’e ait olduğunu, ancak tapulama işlemi sırasında kök muris adına tespit ve tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacılar ..., ..., ..., ... (...) yönünden dosyanın tefriki ile yeni bir esasa kaydedilmesine, dosyanın işlemden kaldırılması hususunun yeni esas üzerinden değerlendirilmesine, ... mirasçısı davacılar ile davalılar arasında imzalanan 03.02.2016 havale tarihli sulhün tasdikine ve sulh sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, yapılan temlik işlemlerinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile diğer davacılar ... mirasçıları ... (...), ..., ... ve ..."ın tapu iptali ve tescil istemlerinin kabulüne, tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.11.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat ..., davacılar, ... ..., ..., ..., ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin ve asillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hemen belirtilmelidir ki; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda davacıların miras payı oranında davanın kabul edilmesi halinde kısmen kabulden bahsedilmesi mümkün olmadığından hükmün D bendinde davacılardan ...,...,... ve ...’ın tazminat istemleri yönünden kısmen kabulüne şeklinde karar verilmiş olması doğru değildir. Şöyle ki, davacılar tarafından çekişme konusu ...-...-...-... parsel sayılı taşınmazlar yönünden payları oranında tazminat talebinde bulunulduğu, söz konusu taşınmazların keşfen belirlenen değerleri toplamının 450.510 TL, adı geçen davacıların miras payları (168/1008) değerinin 75.085 TL olduğu, bu nedenle kısmen kabulden bahsedilmesinin mümkün olmadığı açıktır.
Öte yandan, yine davacılardan ..., ..., ... ve ...’ın ... 5.Noterliği’nin 15.12.2015 tarih ve 38145 yevmiye numaralı azilnamesi ile vekillerini azlettikleri anlaşılmakla hüküm tarihinde kendilerini vekille temsil ettirmeyen davacılar lehine hükmün 6.maddesinde vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru değildir.
Ayrca, mahkemece doğru sicil oluşturma ilkesi uyarınca, davacılardan ... mirasçıları olan ..., ..., ... ve ... yönünden verilen tapu iptali ve tescile ilişkin kısım olan hükmün C bendinde mirasbırakan ...’ın ... Noterliği’nin 04.07.0214 tarih ve 9268 yevmiye numaralı veraset ilamına atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken yalnızca “...’ın veraset ilamındaki ...” şeklinde yazılması da isabetsizdir.
Ne var ki; anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün;
D bendinde yer alan “Kısmen Kabulü” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "Kabulü" ibaresinin yazılmasına,
C bendinin hükümden çıkarılarak yerine;
“Davacılar ... (...), ..., ... ve ..."ın davasının ve ıslah talebinin kabulü ile ... İli, ... İlçesi, ... Köyünde bulunan ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının adı geçen mirasçıların miras hisseleri oranında iptali ile ..."ın ... Noterliği’nin 04.07.2014 tarih ve 9268 yevmiye numaralı veraset ilamındaki hisseleri oranında bu davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline,” ibarelerinin yazılmasına,
Karar tarihinde kendilerini vekille temsil ettirmeyen davacılar ...,..., ... ve ... ile ilgili olarak hükmedilen vekalet ücreti için, hükmün 6.maddesinin hükümden çıkarılmasına,
Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.