9. Hukuk Dairesi 2017/20697 E. , 2018/3521 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 04/02/2015 tarihinden itibaren davalıya ait mercure ... topkapı isimli otelde aşçıbaşı olarak çalışmakta iken iş akdinin 21/03/2016 tarihinde görev yaptığı pozisyonun kapatılması gerekçe gösterilerek feshedildiğini ileri sürerek davacının işe iadesini, işe iade yönündeki kararın kesinleşinceye kadar geçecek süre için, 4 aylık ücret ve diğer hakları tutarında ücretinin tahsilini, işe iade kararına uyulmaması halinde davacının 8 aylık ücreti tutarında tazminatının ödenmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının davalı şirkette aşçıbaşı olarak görev yaptığını, davacının alındığı alakart restaurantın yasal işlemler nedeniyle açılışının yapılmaması, davacının görevi itibariyle başka bir birimde veya görevde istihdam edilmesinin de mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının işe alımından sonra otelin şef aşçıbaşı olarak görev yaptığı, alakart restaurant açılmasa da davacının yapacağı işin mevcut olduğu, ayrıca davacının işten çıkarıldıktan sonra yeni şef istihdam edildiğinin de anlaşıldığı, bu durumda geçerli fesihten söz etmenin mümkün olmayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) İstinaf:
Karara karşı davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonunda, karara karşı davalı vekilinin süre tutum dilekçesi sunduğu, dilekçede istinaf sebepleri ve gerekçesi gösterilmediği gibi gerekçeli kararın tebliğinden sonra da ayrıntılı istinaf dilekçesi sunulmadığı ve ilk derece mahkemesinin kararında kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşıldığından davalının başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 352. maddesi gereğince başvuru talebinin reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz :
Kararı davalı temyiz etmiştir.
G) Gerekçe
6100 sayılı HMK.’un 342. maddesinde istinaf yoluna başvurulduğunda, istinaf başvuru nedenleri ve gerekçesinin gösterilmesi gerekir. Ancak aynı madde uyarınca başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile-ki uyuşmazlıkta süresinde istinaf nedenleri ve gerekçesi bulunmamaktadır.- Reddolunmayıp, 355. madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılmalıdır. Anılan 355. maddeye göre ise “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir”. Kanunun 352. maddesinde ise Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvuru yolunun ön incelemesi düzenlenmiş ve “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda; incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir. Bu düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. İstinaf yoluna süresinde başvurulmuş, ancak istinaf nedenleri ve gerekçeleri bildirilmemiş ise kamu düzenine aykırılık yönünden inceleme yapılacak, yok ise istinaf sebebi de bildirilmediği gerekçesi ile esastan reddine karar verilecektir.
Somut uyuşmazlıkta davalı taraf tefhim edilen kısa karardan sonra süresinde istinaf yoluna başvurmuş, ancak istinaf nedenlerini belirtmemiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 342 ve 355. maddeleri gözden kaçırılarak usulden ret kararı verilmesi usule aykırıdır.
Ancak tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve kamu düzenine aykırılığında olmadığının ve özellikle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi yerine usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı ise de bu aykırılıkların sonuca etkisi olmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan kararın bu gerekçe ile onanması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 vd. maddeleri uyarınca yukarıda yer alan değişik gerekçeyle ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, onama kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.