11. Hukuk Dairesi 2019/3035 E. , 2020/1162 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 28/02/2019 tarih ve 2018/249-2019/107 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilerinin murisi Kemal Sunal"ın davalı tarafın yapımcı olduğu filmlerde icracı sanatçı olarak yer almasına rağmen filmlerin televizyon ve yayın kanallarında izin alınmaksızın kullanıldığını, bu nedenlerle davacıların bağlantılı haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek davaya konu 18 adet filmin davalı tarafça televizyon kanallarında gösterimine ilişkin 20.000,00 TL sinema ve televizyon kanalı dışında satıştan doğan haklarına ilişkin 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların aktif husumetinin bulunmadığını icracı sanatçıların ölümüyle hakkın sona ereceğini, davanın zaman aşımına uğradığını, dava konusu filmlerin yapım tarihi nedeniyle yasaların geriye yürümeyeceğini, kanunun geriye yürütülmesi müvekkilin kazanılmış hakkını ve Anayasayla korunan mülkiyet hakkını ve hukuk güvenliği haklarını ihlal edeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların murisi Kemal Sunal"ın davada bahsi geçen sinema eserlerinde icracı sanatçı olarak 5846 sayılı FSEK"in 80. maddesi uyarınca komşu hak sahibi olduğu, uyuşmazlık konusu sinema eserlerinin yapımının tamamlandığı 12/06/1995 tarihinden önce yürürlükte bulunan 5846 sayılı FSEK 8. maddesi uyarınca da bir sinema eserinin sahibinin onu imal ettiren olduğu, dolayısıyla davalının 5846 sayılı FSEK uyarınca eser sahibine tanınan mali ve manevi hak ve yetkileri herhangi bir sözleşme veya izne tabi olmaksızın elde ettiği, 4630 sayılı Kanun ile sinema eserleri hakkındaki uzatılmış koruma süresinin eser sahiplerine avdet etmesi neticesinde dava konusu
filmlerin yapımcısı olan davalı şirketin halen söz konusu eserler üzerinde tüm mali haklar kapsar şekilde eser sahipliği hakkının bulunduğu, 4110 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce meydana getirilen dava konusu filmlerde o tarihler itibariyle icracı sanatçı hakları mevcut olmadığından eser sahibi olan davalı ile davacıların murisi olan Kemal Sunal arasında akdedilen sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, murisin FSEK m. 80 ile sahip olduğu mali hakları filmlerin yapımı öncesinde davalı yapımcıya uygun bir bedel karşılığında sözleşme ile devrettiğinden sonradan çıkarılan 4630 sayılı Kanun ile sinema eserlerini de kapsayacak şekilde icracı sanatçılara bağlantılı hak hak sahipliği hakkı tanınmış olmasının eser sahibi olan film yapımcısının mali haklarına herhangi bir kısıtlama getirmeyeceği, taraflar arasında başlangıçta akdedilen sözleşmeye aykırı bir kullanımdan söz edilemeyeceği, dava konusu sinema eserlerini eser sahipliğinin kendisine tanıdığı mutlak ve yasal haklar kapsamında kullanan davalıdan davacılar olan muris Kemal Sunal mirasçılarının icracı sanatçı olarak komşu hak sahipliğinden doğan bir hak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.