9. Hukuk Dairesi 2015/29331 E. , 2018/3548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03/10/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 26.04.2010-03.07.2013 tarihlerinde son dönem aylık net 5.750,00 TL. net ücretle hastane müdürü olarak çalıştığını, işten haksız olarak çıkarıldığını, fazla mesai ile resmi tatil ücretlerinin hiç ödenmediğini iddia ederek fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili davalıya ait işyerinde hastane müdürü olan üst düzey yönetici olarak çalışan davacının kendi mesai saatlerini ayarlayabilecek düzeyde bir personel olduğunu, imzaladığı ibranamenin sonuçlarını bilebilecek durumda bulunduğunu, altı gün 08.30-18.30 saatlerinde çalıştığını, yılda 270 saatten fazla mesai iddiasının dinlenemeyeceğini, iş sözleşmesinde aylık ücretin fazla mesailer karşılığı ücreti içerdiği hükmüne yer verildiğini, aylık ücretin genel tatil ücretlerini de kapsadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davacının tanık anlatımları ve dosya kapsamındaki delillerle fazla çalışma ve genel tatillerdeki çalışmalarından kaynaklanan alacağının bulunduğunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır.
Fazla ve tatillerde çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
Diğer taraftan 6100 HMK.’un tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1. maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir” hükmüne; 250. maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” hükmüne ve 254. maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” hükmüne yer verilmiştir.
Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi gerekir. Bu beyanların diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekir.
Hükme esas bilirkişi raporunda fazla mesai ücret alacağı hesaplanırken, davacı tanık anlatımları delil olarak değerlendirilmiştir. Oysa davacı ... olarak dinlenen işçiler aynı şekilde davalı aleyhine dava açan kişilerdir.
Tanıkların konumu, tanıklıklarına duyulacak güveni etkileyecek durumdadır. Bu nedenle tanıklıklarına itibar edilemez.
Somut uyuşmazlıkta; davalı işyerinde hastane müdürü olarak çalışan davacının, fazla çalışması tanıklarının beyanlarına itibarla ve taraflar arasındaki fazla çalışmanın ücrete dahil olduğuna ilişkin sözleşmesel kurala göre haftalık 10 saat kabul edilip hüküm altına alınması davacı tanıklarının davalı işveren aleyhine dava açan kişiler olması ve bu beyanlarını destekleyen başkaca yan delillerin dosyada bulunmaması, ayrıca taraflar arasındaki sözleşme kuralına göre haftalık 5,2 saat yerine 5 saatin tenzil edilmesi nedenleriyle hatalıdır.
Ancak, davalı tanık beyanına göre, davalı işyerinde haftanın 6 günü 08:30-18:30 saatleri arasında çalışıldığı, buna göre 1 saatlik ara dinlenmenin tenzili ile davacının haftalık 9 saat fazla çalıştığı, taraflar arasındaki fazla çalışmanın ücrete dahil olduğuna ilişkin sözleşme kuralına göre de bu çalışmasından 5,2 saatin tenzili ile haftalık 3,8 saatlik fazla çalışmasının olduğu kabul edilip buna göre hüküm kurulmalıdır. Yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.480.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.