22. Hukuk Dairesi 2017/25195 E. , 2019/17951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 2008 yılı Mart ayında çalışmaya başladığını, 04.12.2012 tarihinde yıllık izne ayrıldığını ve bir gün sonra daha önce işyeri dışında işlemiş olduğu bir suç nedeniyle hakkındaki kesinleşmiş mahkumiyet kararının infazı nedeniyle yakalanıp cezaevine konulduğunu, iş akdinin 31.12.2012 tarihinde davalı tarafından feshedildiğini, davacının çalışma süresi boyunca haftanın 7 günü 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme esasına göre çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, yetkili mahkemelerin ... Mahkemeleri olduğunu, davanın kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığını, derdestlik itirazında bulunduklarını, iş sözleşmesinin zorlayıcı sebeplerle haklı nedenle feshedildiğini, feshin usule ve yasaya uygun olduğunu, yıllık izinlerini kullandığını, davacının fazla çalışma ücretinin ödenmediği iddiasının yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 25. inci maddesinin (IV) numaralı bendinde, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması üzerine devamsızlığın aynı Yasanın 17.nci maddesinde sözü edilen bildirim süresini aşması durumunda, işverenin derhal fesih hakkının olduğu hükme bağlanmıştır. Gözaltı veya tutukluluk süresi bildirim önellerini aşmadıkça, iş sözleşmesi işverence derhal feshedilemez.
Bildirim önellerinin sözleşme hükmü ile arttırılmış olması halinde, değinilen maddenin uygulaması yönünden arttırılmış sürelerin dikkate alınması gerekir. Başka bir anlatımla işverenin derhal fesih hakkı ancak, tutukluluk süresinin arttırılmış ihbar önellerini aşması halinde ortaya çıkar. İşçinin gözaltına kaldığı veya tutuklu olduğu sürenin ihbar önelini aşması halinde, sözleşmeyi Yasanın değinilen 25/IV maddesi uyarınca fesheden işverenin, bildirim şartına uyma ve ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamakla birlikte, kıdem tazminatı ödemesi gerekir.
Somut olayda, davacı davalıya ait işyerinde çalışmakta iken, işyeri dışında gerçekleşen olay nedeni ile almış olduğu cezanın kesinleşmesi üzerine 05.12.2012’de yakalanarak cezanın infazına başlanmış; hizmet döküm cetveli ve işten ayrılış bildirgelerine göre 31.12.2012 tarihinde Kod: 27 “İşveren tarafından zorunlu nedenlerle ve tutukluluk nedeniyle fesih” bildirilmek suretiyle işten çıkışı yapılmıştır. Her ne kadar davalı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna sehven bildirimde bulunulduğu beyan edilmiş ise de, davalı tanıkları beyanlarında davacının tutuklandığı için yıllık izin dönüşü işe başlayamadığını ve feshin bu sebeple gerçekleştiğini ifade etmiş olduklarından bu savunmaya itibar etmek mümkün değildir. Mahkeme gerekçesinde de, davacının kıdemine göre geçmesi gereken dört haftalık süre dolmadan feshin gerçekleştirildiği belirtilmesine rağmen, davacının ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Öte yandan, dosya kapsamı ve Dairemiz incelemesinden geçen emsal nitelikteki 2019/6703 esas-2019/16023 karar, 2017/19682 esas-2019/2952 karar sayılı dosyalarda dinlenenilen davalı tanık beyanları ve kabul edilen çalışma sistemi gözetilerek, davacının davalı işyerinde 24 saat çalışıp, sonraki 48 saat dinlenme esasına göre çalıştığı sabit olmakla ve mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu esasa göre çalıştığı kabul edilmekte ise de, kabul edilen bu çalışma sistemine göre, ulusal bayram ve genel tatil günlerinin 1/3’inde çalıştığı tespitiyle hesaplama yapılması gerekirken, çelişki oluşturacak şekilde tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.