10. Hukuk Dairesi 2014/10010 E. , 2014/25827 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi
Tarihi :13.02.2014
No :2012/505-2014/81
Dava, Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile davacının 6111 sayılı Yasadan faydalanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 12.12.2001- 15.01.2009 tarihleri arasında ...Pazarlama A.Ş. yönetim kurulu üyesi olduğunu söyleyerek bu dönemlerde Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini ve süresi içinde müracaat ettiğinden 6111 sayılı Yasa gereği borçlarının yapılandırılmasını talep etmektedir. Kurumun 15.06.2011 tarihli yazısından davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının 5510 sayılı Yasa gereği 01.10.2008 tarihi itibari ile başlatıldığı anlaşılmaktadır. Yine, davacının 10.12.1998-31.12.2000 ve 01.01.2002-30.06.2002 tarihleri arasında Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalılığının olduğu görülmektedir.
5510 sayılı Yasanın 4. maddesinde “Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;…b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;…3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,… sigortalı sayılırlar.” düzenlemesi getirilmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun Geçici 8"inci maddesinde, "Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalı sayılanların hak ve yükümlülüğü ise 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre başlar. Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet sürelerinin tamamı için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre talep tarihindeki prime esas kazancının % 32’si üzerinden borçlanma tutarı hesaplanır ve sigortalıya tebliğ edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar bu Kanunun 89 uncu Maddesine göre iade edilir." düzenlemesi getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen 5510 sayılı Yasanın Geçici 8. maddesinin 1. fıkrasındaki yasal düzenlemedeki “kayıt ve tescilini yaptırmamış olma” ifadesinden anlaşılması gerekenin, zorunlu sigortalı olarak kayıt ve tescil edilmemiş olma olduğu, bu nedenle davacının 01.10.2008 öncesi 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olarak bir kayıt ve tescilinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, Kuruma öncesinde kayıt ve tescili bulunmaması halinde 01.10.2008 tarihi öncesinde geçen sürelerde sigortalı sayılmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeli, ayrıca davacının anılan Kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma, 5510 sayılı Yasanın geçici 8/2. maddesinde belirtildiği üzere, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, 5510 sayılı Yasanın 4 üncü maddesinin 1. fıkrasının b bendinin 3 numaralı alt bendinde düzenlendiği için, vergi mükellefiyetleri olmak kaydı ile borçlanma iradesini ortaya koyacak şekilde başvurusunun veya borçlanma tutarına ilişkin prim ödemesinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, bulunmaması durumunda, 01.10.2008 tarihi öncesi döneme sigortalılık verilemeyeceği gözetilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 05.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.